Amerika Birleşik Devletleri'nin Kaliforniya eyaleti 7 Ocak sabah 10 sularında, ormanlık alanda başlayan akabinde yerleşim yerlerini 48 saat içerisinde küle çeviren yangının pençesinden kurtulamıyor. Muhtemelen sizlerin bu yazıyı okuduğunuz saatlerde alevler hala kontrol altına alınamamış olacak. Dahası, yeniden şiddetlenmesi beklenen rüzgarların etkisiyle daha fazla yerleşim yerinin de harap olması gündemde. Yangının verdiği zararın 100 milyar doların üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Hatta kimi kaynaklara göre 150 milyar dolar civarında. 2024 yılında doğal afetlerin küresel çapta verdiği zararın 310 milyar dolar olarak hesaplandığı dikkate alınırsa, 2025 yılında tek bir felaketle kotanın yarısı doldurulmuş durumdayız. Yangının sebebine ilişkin pek çok iddia var. 1850 yılından bu yana yapılan ölçümler kapsamında 2024 yılının en sıcak yıl olduğu ve küresel ısınmanın bu yangında başrol oynadığı su götürmez bir gerçek. Meselenin Türkiye'yi ilgilendiren kısmı, Akdeniz havzasının ve dolayısıyla Türkiye'nin Kaliforniya ile aynı enlemler üzerinde yer alması. Yani bizlerin de artık “kış kuraklığı” ve “kış orman yangınları” kavramları ile tanışma olasılığımız yüksek. Ancak ben konunun iklim krizi ya da sigorta şirketlerinin yangından 3 ay önce iptal ettikleri binlerce poliçeyle halka nasıl ihanet ettiklerinden ziyade ABD yönetiminin düştüğü durumla ilgili kısmını irdelemek arzusundayım.

YANGIN ABD'DEKİ ÇÜRÜMEYİ İFŞA EDİYOR
5 binden fazla nükleer silahı olan, 11 uçak gemisi ile küresel emperyal hegemonya tesis eden, pek yakında Ay'da üs kurmaya hazırlanan bir “süper güç!” nasıl oluyor da bir yangın karşısında bu denli çaresiz kalabiliyor? Los Angeles itfaiyesinin yangının 12'inci saatinde alevlere püskürtecek su bulamaması, itfaiyecilerin bulabildikleri kadın çantalarını suyla doldurarak alevlere müdahale etmeye çalışmaları, tahliye edilen ya da tahliyeleri talep edilen yüzbinlerce kişinin sığınacak yer bulamamaları kolay kolay izah........

© Yeşilgiresun