menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

ORTADOĞU'DA TERÖRÜN YENİ ADI: ÖNLEYİCİ VURUŞ

10 1
29.08.2024

Ortadoğu'da 11'inci ayını doldurmak üzere olan ve her an bölgesel çatışmaya gebe olan şiddet döngüsü, basit bir şekilde İsrail'in saldırgan ve genişlemeci politikaları ile izah edilebilecek safhayı aştı. Yaşananlar 1979 Camp David ve 1992 ile 1995 yıllarında imzalanan Oslo Anlaşmaları ile Ortadoğu'da kurulan düzeni de ortadan kaldırmayı hedefliyor. Amerika Birleşik Devletleri bizzat kendisinin mimarı olduğu bu anlaşmaların İsrail eliyle yok edilmesine yardım ederken, Filistin'de iki devletli çözümden bahsetmek artık mümkün değil. Batı dünyası ABD-İsrail ikilisinin Ortadoğu'daki statükoyu değiştirmesine yeşil ışık yakmış durumda. Arap Baharı ile başlayan ancak yarım kalan süreç bugün farklı bir senaryo ile yeniden sahneleniyor. Meselenin özünde ise, 1979 yılında Şah rejiminin devrilmesi ile Ayetullah Humeyni ve takipçilerinin Ortadoğu'da kurdukları düzeni tamamen ortadan kaldırma hedefi yatıyor. Bu uğurda Filistin'de iki devletli çözüm için kararlar almış olan Birleşmiş Milletler'in itibarını ayaklar altına almaktan çekinmiyorlar, bir yandan da Gazze halkını kurban ediyorlar. Filistin'de iki devletli çözümün hayatta kalmasını sağlamak için artık çok geç. Körfez ülkelerinin de, İran'ı yok etmek uğruna, Gazze halkının katledilmesine göz yumduğu bu ortamda belki de yapılabilecek tek şey Kudüs'ün statüsünün değiştirilmesine yönelik bir sonraki İsrail hamlesinin önünü kesmek olabilir. İsrail şu anda dolu dizgin bir şekilde İran ile savaşa girmenin yolunu arıyor. Nisan ayının 13 ve 14'üncü günlerinde İran ve bölgedeki uzantısı örgütlerin İsrail'i hedef alan balistik füze ve kamikaze dron saldırılarının ardından yaşanan gelişmelere geri dönüp bir kez daha bakmakta fayda var. İsrail Başbakanı Netanyahu Temmuz ayının son haftasında tırmandırdıkları gerilimi takiben 4 Ağustos'taki güvenlik kabinesi toplantısının ardından, ellerinde İran'ın saldırıya geçeceğine dair yeterli kanıt olması halinde “önleyici saldırılar” düzenleyebileceklerini açıkladı. Bu İsrail'in angajman kurallarında somut bir değişime gittiğinin de ilanıydı. İsrail artık ABD ve diğer Batılı ülkelerin gerilimi düşürmek için yaptıkları diplomatik baskılara kulak asmayacağını ve kendi standartlarında tehdit hissettiği anda harekete geçeceğini duyurmuş oldu.

İSRAİL ÇATIŞMANIN KURALLARINI........

© Yeşilgiresun


Get it on Google Play