ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna-Rusya Savaşı'nı bitirmenin de ötesinde, ABD-Rusya ilişkilerini yeniden tesis etmek için Riyad'da başlattığı karşı atak Avrupa Birliği'ni şoka uğratmış vaziyette. Fransa Cumhurbaşkanı Macron hızla Washington'a koşarak Ukrayna'yı neredeyse kayıtsız şartsız teslime zorlayacak süreci durdurmak için bir hamle yaptı. Ancak, Beyaz Saray'daki Macron-Trump görüşmesinin ardından düzenlenen basın toplantısı tam anlamıyla bir sağırlar diyalogu şeklinde geçti. İki devlet başkanı birbirlerinin dizlerine ve kollarına dokunarak samimi görüntü verme çabası gösterseler de, ağızlarından çıkanlar birbirinin tam zıddı ifadelerdi. Trump 2018 yılının Nisan ayında olduğu gibi Macron'u hemen istiskal etmeyip, onu aşağılama takvimini geriye atmış görüntüsü sergiliyor. Fransa Cumhurbaşkanının anlamadığı ya da anlamazdan geldiği konuların en başında, Ukrayna için sağlanacak güvenlik garantilerinde hala ABD'nin askeri desteğini araması. Halihazırda Avrupa'ya verdiği askeri desteği minimuma indirme ve Avrupalılara kendi savunmalarının bedelini ödetme gayretindeki Trump, neden böyle bir iyilik yapmak istesin ki? Trump'ın Avrupa'ya yaklaşımını anlamak için Macron'un Beyaz Saray'daki temaslarıyla aynı saatlere yansıyan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki bir gelişmeye bakmak yeterli olacaktır. Avrupa Birliği'nin 24 Şubat Pazartesi günü Ukrayna-Rusya Savaşı'na son verilmesi ve kapsamlı sürekli barış çağrısını içeren karar tasarısı Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda oylandı. Tasarı 94 kabul, 18 ret ve 65 çekimser oyla kabul edildi. Ancak bu oylamada ilginç olan nokta ABD'nin Rusya ile beraber tasarıya ret oyu vermesiydi. Bu gelişmenin ardından bu defa Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde bir başka oylama vardı. Bu defa oylanan bir ABD tasarısıydı. İlginç olan ise çatışmanın bir an önce........

© Yeşilgiresun