KAPTANIN KÖŞESİ/ BÖLÜM-70
Değerli Okuyucularım; 2016 senesi ailemize çok uğurlu gelmişti. 2013 senesinde evlenen Kızım Tuğçe ve Damadım Mustafa Oğlumun 27 Eylül 2016 tarihinde bir erkek evlatları bizim de ilk erkek torunumuz olmuştu. Yıllarca aile ve arkadaş sohbetlerinde hepimizin şahit olduğu ve tabii ki de sahip olmadığımız için inanmakta zorlandığımız torun evladın ne kadar keyif veren bir duygu olduğunu biz 27 Eylül 2016 tarihinde yaşadık. Biliyorum çevremizde henüz torunu olmayan ama torun özlemi çeken birçok arkadaşlarımız var, onların hoşgörüsüne sığınarak torunumuz ile ilgili bir şeyler paylaşmak isterim.
Hani sohbetler esnasında derler ya ”evlat ceviz, torun ise ceviz içidir ”diye. Bu benzetme kişiden kişiye değişmekle beraber gerçeklik payı olduğu yadsınamaz. İlk torunumuz olduğu için hayatımızda olumlu anlamda çok değişiklikler olmuştu. Bu torun muhabbetini kısaca şöyle bitirebilirim, bana göre torun Tanrı'nın dünyada bizlere verdiği en büyük armağan diyebilirim ve herkesin de torun sahibi olmalarını canı gönülden temenni ederim.
ANTALYA'DAN İZMİR'E TAŞINDIK
1996 senesinde Silahlı Kuvvetlerden Emekli olduğumuzda Antalya'ya yerleşmeye karar vermiştik. Kısa süreli şehir değiştirmelerin haricinde 19 sene Antalya'da yaşadık. Aslında Antalya yaş aldıkça yazları yaşamak için uygun bir şehir değil benim kanaatimce. Çünkü yaz aylarında gerçekten çok sıcak ve nemli hava insanı bunaltıyordu. Yaz aylarında uçuşum olduğuna çok kez sevinmişimdir, zira uçağın kokpitin de sıcaklık 20 derece civarlarında ve konforlu(nemsiz)bir ortam rahat etmemizi sağlıyordu. Aynı zamanda Antalya Havalimanına yaklaşık 4 km mesafede ve içinde evimiz olan bahçemizden yaz aylarında istifade edemiyorduk.
Kızım Tuğçe bir gün, bize ihtiyaçları olduğunu ve İzmir'e gelmemizi söyledi. Biz de hiç düşünmeden tamam gelelim dedik ve 2017 senesinin Temmuz ayında İzmir'e taşındık. O yaz ve takip eden 2018 senesinin yazında İzmir'den uçtum ve İklim şartlarının Antalya'dan çok farklı olduğunu fark ettim. Biraz abartıyor olabilirim ama buradan uçtuğum sürece sanki hiç terlemedim, yani nemli havalar burada çok az oluyordu. Ayrıca çok bilinçli bir seçim olmasa da çok isabetli bir seçim olduğuna inandığım ve bana göre İzmir'in yaşanabilecek en güzel sahil kasabası olan Güzelbahçe sahilden........
© Yeşilgiresun
visit website