PKK VE ARKASINDAKİ GÜÇLER
Yaşadığımız önemli gelişmeler nedeniyle, “İttihat ve Terakki Nelere Mâl oldu” yazı dizimize gelecek hafta devam edeceğiz. Bugün, ülkemizin göz bebeği TUSAŞ'a, PKK terör örgütü mensuplarının yaptığı hâin saldırı ve bunun nedenleri üzerine yazmak durumunda kaldık.
Sayın Devlet Bahçeli'nin, Grup Toplantısında yaptığı çağrı gerçekten çok önemliydi. Sayın Bahçeli'nin, DEM partisine yönelik, “Öcalan gelsin, grup toplantınızda konuşsun, teröristlere, silâh bırakın çağrısında bulunsun” teklifi, DEM'lilerde şok etkisi yarattı. Öyle ya, kendilerine, “Kandil'le ilişkinizi kesin, bölücülük heveslerinizden vazgeçin, Türkiye Partisi Olun” teklifleri yapıldığında, sürekli olarak İmralı'ýı adres gösteren, Öcalan'a tecritin kaldırılmasını savunan DEM'liler, Bahçeli'nin bu teklifi karşısında ters köşe oldular.
Sayın Bahçeli'nin, bu çıkışı durup dururken neden yaptığı pek anlaşılamadı. Hâlbuki, sayın Cumhurbaşkanımız, BM'de yaptığı konuşmada, İsrail'in bölgemiz için bir tehdit oluşturduğuna değinmişti. TBMM'nin açılışında yaptığı konuşmada ise, İsrail'in, bölgemiz ve ülkemiz için bir tehdit oluşturduğunu vurgulamış ve buna karşı, güçlü bir İç Cephe'nin öneminin altını özellikle çizmişti.
Bu açık uyarılara ne yazık ki, muhalefet pek aldırış etmedi ve bu İsrail tehdidi söyleminin, gündem değiştirmeye yönelik olduğu ileri sürüldü.
Daha önce de, yine Rusya'dan S-400'ler satın alındığında, muhalefet kesiminden, 'bize kim, nerden saldıracak ki' şeklinde çıkışlar gelmişti!
'Müttefikimiz' Amerika, Suriye'de örgütlediği PKK/PYD'ye, binlerce TIR silâh yardımı yaparken, burada bir ordu kurup eğitirken; Yunanistan'a ve silâhlandırılması yasak olan adalara yapılan yığınaklar ortadayken, 'Bize kim nereden saldıracak' diyebilmek için akıl tutulması yaşamak gerekir.
Amerika'nın ve ortağı İsrail'in, çok menfur bir plânı, anlaşılan odur ki, sayın muhalefetimizin ya bilgisi........
© Yeşilgiresun
visit website