Sayın Özgür Özel, ikidir, “Jön Türklerin yolundayım” diyor. Anlaşılan o ki, sayın Özel, ne Sultan Abdülhamid’i tanıyor, ne de, Jön Türklerin bu ülkeye nelere mâl olduğundan haberdar! Raif Karadağ, “Muhteşem İmparatorluğu Yıkanlar” isimli kitabında, Jön Türklerin o muhteşem Osmanlı İmparatorluğunu nasıl yıktıklarını anlatmış; mutlaka okunmalıdır.

Jön Türkleri tanımak için, Pakistanlı araştırmacı Feroz Ahmed’in “İttihat ve Terakki” ve Şevket Süreyya Aydemir’in 3 ciltlik bir şaheser olan “Enver Paşa” kitabını mutlaka okumak gerekir. Bu kitapları okuyan bir Türk aydınının, “Ben Jön Türk’üm” demesi mümkün değildir. Çünkü, Jön Türkler elinde, koca bir imparatorluk yok olup gitmiştir. “Efendim, 19. Yüzyılda, imparatorlukların sonu gelmişti. Osmanlı imparatorluğu da zâten yıkılacaktı” diyenlerin asıl amaçlarının, Osmanlı Devletini çöküşe sürükleyen ittihatçıları aklama gayreti olduğu bilinmelidir. Şunu özellikle belirtelim ki, Osmanlı İmparatorluğu bir dokunuşla yıkılacak kadar çürük bir yapı değildi. Büyük Atatürk’ün, 1926 İzmir Suikastı hâdisesinden sonra tasfiye ettiği İttihatçılık, ne yazık ki, tarih bilmeyenler tarafından parlatılmaktadır.

Sultan Abdülhamid Devleti Tahkim etmişti

Sultan Abdülhamid 31 Ağustos 1876’ta tahta çıktığında, Osmanlı imparatorluğu, Sultan Abdülaziz’i bir darbe ile tahttan indiren Mithat Paşa, Hüseyin Avni Paşa gibi paşaların hâkimiyetindeydi. İmparatorluğu Rusya ile savaşa, bu Darbeci Paşaların dar görüşlülüğü sürüklemiştir. 24 Nisan l877’de başlayan savaş, 3 Mart 1878 tarihinde, bizim yenilgimizle sonuçlanmıştı. Bu savaş, İmparatorluğun zâten bozuk olan maliyesini daha da zor bir duruma sokmuş ve l88l yılında, alacaklı devletlerle, Duyûn-ı Umumiye Anlaşması imzalanmıştır. Bu anlaşma bir teslimiyet anlaşması değildir. Duyûn-ı Umumiye İdâresi sâyesinde, Osmanlı Devleti, vergi gelirlerini düzenli bir şekilde toplamak........

© Yeşilgiresun