İLKOKUL
Canlar canı bi dostum vardır benim İstanbul'da, Garo adı.
Üniversiteden sınıf arkadaşımdır.
Allah'ın tesadüfü işte, okula gittim ilk O'nunla tanıştım, Çarşı tribününde sayesinde yer edindim, 40 yıla yaklaştı zaman, halen de kopmadık.
Erhan'la bizi tanıştıran da Garo'ydu. Anaokulundan bu yana arkadaşmış bu ikisi. Ta o günden lise son sınıfa değin yan yana oturup okumuşlar. Evleri deseniz; aynı mahallede, Yeşilköy civarında. Yazlıklarını sorsanız; yan yana Küçükçekmece'de. Sonra, üstüne üstlük aynı üniversiteyi kazanmamışlar mı hadi?
Baktım, fakültede de hâlâ yan yana oturuyorlar, tam önümdeki sırada.
-''Çüş artık ulan'' diyordum gördükçe.
***
Gecelerden bi gece.
Eski eşim, kıymetli Olcay'ımla ilkokul arkadaşları bi cafede bi araya geldilerdi. 15 kişi kadardılar.
Güzel bişidir tabi. Duygulanıyo insan. Aralarında olmak isteyip, kendini zor tutuyon falan, okulunu, öğretmenini anımsıyon, yalan diğil.
Sonra da;
-''Ne işin var ula milletin arasında, kendilerine özgü şamataları vardır, rahatsız olurlar" diyerek ortamlarına girmiyon!
***
Gece konuştuktu evde ;
-''Naaptınız Olcay, çok gırgır oldu mu''?
-''Sorma Gürsel, yıkıldık gülmekten''!
-''Arkadaşlarını görünce ne dedin ilk? Ne kadar büyümüşsünüz mü dedin''???
***
Bi kız arkadaşım oldu, 90'lı yıllarda Ortaköy'de.
Allah özene bezene........
© Yeşilgiresun
visit website