EGEMENLİK
Giresun Belediyesi'nin çalışkan evladı Emine Can Çetinkaya'nın "fikir anneliğiyle" bi araya geldik, Ulusal Egemenlik konulu panelde.
Duayenimiz Aynur Hancıoğlu, sevgili dostum Dr. Ruşen Topallı ve ben...
Düzenleyenler ve katılıp dinleyenler sağolsunlar.
Orada söylediklerimi gazete köşeme de taşımak istiyorum.
*** *** ***
İnsanlık tarihi hep, muktedirle halk arasındaki güç savaşımı biçiminde ilerledi. Kimdir muktedir? Kral, çar, imparator, padişah vs vs... Dünyanın her yerinde muktedirin sonunu emperyalizm belirledi. Tarihteki örneklerini Fransa, Almanya gibi, gayet iyi biliriz. Bir bölümünüyse bizzat bizim kuşaklar da yaşadık; Yugosavya, İran, Romanya, Sovyetler Birliği gibi...
Oysa Türkiye, dünyada bir ilk olarak muktedirle birlikte emperyalizmi de yendi. Bunun başka bir örneği görülmedi. Çünkü Mustafa Kemal diye biri yalnızca bize nasip olmuştu.
***
Mustafa Kemal, iki kavrama sırtını dayadı; Tam Bağımsızlık ve Ulusal Egemenlik.
Bizlerin, sizlerin, hepimizin, tam bağımsız bir vatanda, bayram armağan edilmiş çocuklar olarak doğmamızın adına ulusal egemenlik denir.
Karşımıza bu anlamda çıkartılan ilk sorun; "vay efendim egemenlik ulusun değil, egemenlik Allah'ındır" ikilemiydi. Keşke öyle olsaydı, keşke egemenlik gerçekten böğürtlen, kuş, kuzu, çiçek, kelebek yaratmış yüce Yaradan'da olabilseydi. Ama pratikte böyle olamadı, Allah adına hareket ettiğini söyleyenlerin memleketi getirdikleri durumu görmekteyiz; badem bıyık, kara çarşaf,........
© Yeşilgiresun
