menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yağmura Yakalanmak

18 0
22.01.2025

Yağmur yağıyordu. Şehre büyük bir hüzün çökmüştü. Sokaklar boşalmış, uzaklarda belli belirsiz evlerin siluetleri karanlığa isyankâr zenciler gibi kafa tutuyordu.
İnce bir yağmur, sessiz sessiz sokak lambalarının tanıklığında yerdeki su birikintilerinde önce minik titreşimler oluşturuyor sonra da küçücük derecikler halinde önüne çıkan çöp yığınlarını sürüklemeye çalışıyor, başaramayınca da kendine yeni bir rota oluşturup gözlerden kayboluyordu sokağın karanlığında.
Çatıları, pencereleri, sokak lambalarını, ağaçları, çöp konteynırlarını, sağlı sollu park etmiş arabaları ve herhangi bir sebeple bir yerlere yetişmeye çalışan ya da bir şeylerden kaçan insanları yoklayan yağmur damlaları, bazen hızlanarak bazen de yavaşlayarak geceyi kirlerinden arındırıyordu.
Yağmura geceleyin yakalanmakla, gündüz yağmura tutulmak üstüne o kadar çok şey yazılıp çizilebilir ki! Ki yağmurun kendisi bizatihi başlı başına bir roman, bir şiirken. Ve tavşankanı çaya en çok da yağmurlu bir hava yakışırken. Eee boşuna dememişler zevkler ve renkler tartışılmaz diye!
Sıcacık bir evden........

© Yeşilgiresun