Her
Pencereden gökyüzüne baktığımda oradaydı, gülümsüyordu. Bulutlardan sızan ışıktaydı, camda süzülen yağmur damlalarında.
Sokağa baktım oradaydı, gülümsüyordu. Ellerini göğe açıp gözlerini yummuş, yüzündeki tebessümlerle dans edenlerin içindeydi, gülümsüyordu.
Yağmur kesildiğinde ağaç dallarından tıp tıp düşen yağmur tanelerindeydi, gülümsüyordu. Bulutları gökten sıyıran rüzgardaydı gülümsüyordu; kendini rüzgâra bırakmış martıların kanadındaydı gülümsüyordu. Bulutlar çekilip de masmavi gökyüzü olanca güzelliğiyle belirdiğinde yine oradaydı ve gülümsüyordu. Yağmur sonrasındaki toprak kokusundaydı. Islanmış kırlardan yükselen buğudaydı, sağda solda oluşmuş irili ufaklı su birikintilerindeydi ve karşıki yamaçların ardında beliren gökkuşağındaydı, gülümsüyordu.
Uyanan tabiattaydı, silkinen doğadaydı, mis gibi kokan çiçeklerdeydi, cıvıl cıvıl ötüşen kuşlardaydı, şırıl şırıl akan sulardaydı, gülümsüyordu.
Gözlerime doluşan mutluluk gözyaşlarındaydı, yüzümdeki rengarenk gülüşlerdeydi, kalbimdeki huzurdaydı, gönlümdeki sevinçteydi, gülümsüyordu.
Gözlerimi kapadım, tam karşımdaydı ve gülümsüyordu. Açtım gözlerimi hala gülümsüyordu bana tebessümlerin en sıcak en güzel en karşıkonulamazlığıyla.
El salladım, el salladı. Eğdim başımı, eğdi başını.........
© Yeşilgiresun
