FİLENİN SULTANLARI 2
Teşekkürler, teşekkürler, teşekkürler Filenin Sultanları. Bir kez daha teşekkürler güzel ülkemin başarıda sınır tanımayan kızları.
Biz voleybol ülkesi miyiz bilemem ama son çeyrek asırdır voleybola-özellikle de kadın voleyboluna- gönül düşürdüğümüz yadsınamaz bir gerçek. Kulüp takımlarımızın başarısına son yıllarda milli takımımızın da eşlik etmesi bu sevgiyi dada da perçinledi, sanırım.
Bu yazı aslında Paris 2024 olimpiyatlarındaki ilk maçımız olan Hollanda karşılaşmasından beridir dönüp durmakta zihnimin bir köşesinde. Maç esnasında İstanbul'un fethine inanmayan yeniçeri gibi kendimle mücadele ettim durdum ekran karşısında. Merak edenler Yahya Kemal'in 'Aziz İstanbul' kitabından ayrıntıları öğrenebilir. İki sıfır geriden gelip maçı üç iki alsak da bir şeylerin yolunda gitmediği az çok görülebiliyordu. O kadar kesin biliyorum ama ispatlayamam!
Son andaki ufacık olmayan(!) bir değişiklikle birdenbire halihazırdaki krizlere (sakatlıklar, iki seneye yakın belki daha da fazla aynı kadronun baş döndüren-hem kulüpler hem milli takım- maç trafiği, vb.) bir yenisini daha eklemeyi başardık, maalesef.
Dünya bir numarası olurken teker teker yendiğimiz takımlardan bu turnuvada üç maçta sadece bir set alabilmemiz bile durumun vahametini göstermeye yetiyor.
Ama benim bundan önce parantez açmak istediğim asıl konu bu değil. Altını kalın çizgilerle çizmek istediğim konu, bizler için 'Filenin Sultanları'nı böylesine önemli kılan şey/ler ne/ler?
Bütün bunları söylerken şunu........
© Yeşilgiresun
visit website