Yerel Yönetimler ve Kooperatifler
Yerel yönetimlerin, özellikle belde belediyelerinin en önemli sorunlarının başında kaynak yetersizliği gelmektedir. Kaynak yetersizliği içinde olanlar, kendilerine göre olanakları fazla olan veya fazla olduğunu düşündüğü belediyelerden iş makinesi, nakil araçları başta olmak üzere birçok araç, gereç ve yardım talep etmektedir.
Genellikle bu tür taleplere, sempatik ilişkilerle çözüm aranmaktadır. Çoğunlukla başkanların aynı parti mensubu olması koşuluyla önceden tanışıklık, hemşerilik ve benzeri ilişkiler öne çıkmaktadır. Bu çabaların kurumsal olmadığı, kişisel ilişkilere dayalı olduğu açıktır. Bu yöntemin geçici girişimler olduğu bilinmelidir. Bu nedenle başarı şansı zayıftır.
Hiç kuşkusuz, zayıf ekonomilere sahip yerel yönetimlere güçlü kaynaklara sahip olanların destek olması olağandır. Peki, bu dayanışmanın kurumsal bir yöntemi olamaz mı?
Bu amaçla kullanılabilecek üç farklı örgütsel araç bulunmaktadır. 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Yasası hükümlerine göre faaliyet gösterecek mahalli idare birliği bir araçtır. İkincisi, 6102 sayılı Türk Ticaret Yasası hükümlerine göre faaliyet gösterecek anonim şirkettir. Üçüncü de 1163 sayılı Kooperatifler Yasası hükümlerine göre faaliyet gösterecek kooperatiftir.
***
Mahalli İdare Birlikleri, genellikle iktidar partisi tarafından kullanılmaktadır. Dolayısıyla muhalefet partili başkanların kullanabileceği bir araç değildir. Ayrıca, izin sürecinin uzun ve zorluklarla dolu olduğu da bilinmelidir. Beş yıllık süre ile seçilen bir başkanın, uzun süre beklemesi kabul edilebilir değildir. Diğer yandan birlikler, kamu kurumu olduğu için ihale, personel ve mali yönetimine ilişkin mevzuatın gerektirdiği kısıtlamalara tabidir. Yine, yerel yönetimlerin şirket kurmasıyla ilgili kısıtlamalar da bulunmaktadır. Bu nedenle şirket ile kooperatiflerin olumlu ve olumsuz........
© Yeşilgiresun
visit website