Yangın ve Tüketici
Son üç haftada Kartalkaya'daki otel yangını üzerine yazıyorum. 78 canın kaybından üzülmeyen var mıdır, bilmiyorum? Herkes duygudaşlık yaparak, ölenin kendisi, yakını, oğlu, kızı, damadı, gelini, torunu, kardeşi, anası, babası olabileceğini varsayarak bu yangına neden olanlara karşı tepki koymalıdır. Bu düşünceyle 28.01. 2025 tarihinde bu köşede “Yangın ve Kendini Akıllı Sanan Kurnazlar” başlıklı, 04.02.2025 tarihinde “Yangın ve İdare” başlıklı ve 11.02.2025 tarihinde de “Yangın ve Sigortacılık” başlıklı makalede sırasıyla otelin sahibi ve yöneticisi, kamu yönetimi, mevzuat ve sigortacılık ile ilişkisini ele alarak, irdelemiştim.
Şimdi de, tüketiciler ile yangının ilişkisini ele alacağım. Tüketiciyi koruma hukukunun oluşturduğu yanılsamayı göz önüne getireceğim. Vatandaş ile tüketici arasındaki farkı ortaya koymaya çalışacağım.
***
İnsanların vatandaş olarak benimsendiği tarihlerde Belediye Yasası, Umumi Hıfzıssıhha Yasası, Ticarette Tağşişin Önlenmesi Yasası gibi düzenlemelerle vatandaşın sağlıklı ürünleri ve nitelikli hizmetleri satın alması hususunda kamu otoritesince ağır yaptırımlar öngören denetim sistemi kurulmuştu. Avrupa Birliği'nin önerisi ve baskısıyla Tüketiciyi Koruma Yasası 1995 yılında yürürlüğe konuldu. Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Ankara İl Müdürü sıfatıyla Yasanın ilk uygulamasını gerçekleştirdim. Yöneticisi olarak Yasanın öngördüğü denetim sistemini işletip yaptırım gerektiğinde de uygulamasını yaptım.........
© Yeşilgiresun
