Kartalkaya'daki otel yangınının, hepimizi derinden üzdüğünü ve etkilediğini düşünüyorum. Bir yangından çok, cinayete benziyor. Göz ardı edilmeye çalışılıyor ama otel sahibi ve aile bireylerinin kaldıkları 12 inci kattan inerek kurtulduklarını öğreniyoruz. Yani, yangın; itfaiyeye çok geç bildirilmiş. Bu süre zarfında aile üyeleri uyarılıp, binadan çıkarılırken bilerek ve isteyerek otel müşterilerine haber verilmediğini düşünüyorum. Bırakın, alarm çalmayı, ailenin dışında hiçbir kimsenin duyması istenmediğini öğrendik.
28.01. 2025 tarihinde bu köşede “Yangın ve Kendini Akıllı Sanan Kurnazlar” başlıklı makalede yanan otelin sahibinin kâr hırsı ile hiçbir önlem almamasını irdelemiştim. 04.02.2025 tarihinde de liberalizmin mevzuat üzerindeki olumsuz etkilerinden, denetimin olmamasından ve kamu yönetiminin çökmesinden söz etmiştim.
Şimdi de, sigortacılık sistemi ile yangının ilişkisini ve sistemin nasıl çökmüş olduğunu vurgulamaya çalışacağım.
***
Anımsarsınız, 1999 yılında yaşadığımız ekonomik kriz ile birlikte önemli bir el değiştirme süreci yaşandı. Yerli sermayeli birçok banka, yabancıların eline geçti. Aynı biçimde sigorta sektöründe faaliyet gösteren birçok şirket, yabancı sermayenin eline geçti. Bugün sigorta sektörü pastasının �'dan fazlasının yabancıların kontrolünde olduğunu anımsatmalıyım. Aynı biçimde bankacılık sektörünün de, yabancı sermayenin eline geçtiğini, pazar payının `'ların üzerinde olduğunu bilmeyen yoktur. Bunların ne önemi var, diye sorabilirsiniz? Egemen güçlerin baskısıyla ülkemizde yaşanan liberal uygulamaların sonucunda........

© Yeşilgiresun