1970'li yılların ikinci yarısının biraz içeriden, biraz dışarıdan, biraz yukarıdan kurgulanan, diğer yandan iç dinamiğiyle aşağıdan gelen gençlik hareketleriyle ve toplumsal olaylarla geçtiğini yaşı uygun olanlar bilecektir. Yaşdaşlarımızdan hemen herkes göbeğinde, içinde, kenarında, bir tarafında bulunmuştur, görmüştür, yaşamıştır.
Bu yıllarda dönemin ana muhalefet partisi de, bu toplumsal mücadelenin bir parçasıydı. Dönemin siyasetçileri, ilçe, il başkanları, milletvekilleri, belediye başkanları toplumsal önderliğin hakkını veriyordu. Toplumun üyelerinin, gençlerinin bir sorunu, bir sıkıntısı olduğunda durumdan vazife çıkararak, işe el koyardı. Siyasiler, insanlardan kaçmazdı. Siyasetçilerle iletişim kolaydı. O zamanlarda, bırakın, cep telefonunu sabit telefon bile yok denecek kadar az sayıdaydı. Ama gece gündüz demeden ne zaman aranılsa bulunurlardı. Siyasetçiler, özellikle eylemci gençlere destek olurdu. Öğrenci olduğum için biliyorum. Bu dönemde CHP'nin Ankara İl Başkanı Teoman Köprülüler, önderliğini dile getirmeliyim. Ankara Emniyet Müdürlüğünde, karakollarda boya, pullama, afişleme, kuşlama yaptığı, gösterilere katıldığı için gözaltına alınan gençlerin her birinin serbest kalmasını sağlardı. Bunların partili olup olmadıklarına bakmadan, kendisine ulaşanlara destek olurdu. Hem önderlik yapıp, hem de dirayetiyle sorunun çözülmesini sağlardı.
Geçmişte, Genel başkanlar başta olmak üzere siyasetçilerin tümü önseçim ile bir üst aşamaya gelebiliyordu. Genel Başkana balık getirenler değil, parası olanlar değil, önseçimde öne çıkanlar seçiliyordu. Yani, halkın temsilcileri, toplumsal destekleri olanlar belediye başkanı, milletvekili oluyordu.
***
Sonrasında 12 Eylül 1980 tarihinde karşı devrim yapıldı. Bundan sonra siyasetçiler ile halkın ilişkisi koptu. Siyasetçileri, özellikle de milletvekillerini, halkın, gençlerin yanında göremez olmuştuk. Çünkü önseçim zorunluluğu olmadığı için, halka ihtiyaçları yoktu. Genel Başkan'a doğrudan ulaşabilenler, yalakalık yapanlar, “taptaze” balık götürenlerin milletvekili, belediye........

© Yeşilgiresun