Derelerimiz ve Yerinden Yönetimler
Bu köşede önceki hafta yer alan makalede su kıtlığından söz ederek ve çözüm önerileri sunulmuştu. Aynı zamanda su israfına ilişkin somut örnekler verilerek, çözüm önerileri sunulmuştu. İlimizde, su kaynaklarının ve yağışların çok olduğu söylenegelir. Fazla yağış aldığı kanısının, neredeyse herkes tarafından benimsendiğini söyleyebiliriz. Ancak, bu varsayımların geçerli olmadığının bilinmesi gerektiği anımsatılmıştı. Sonuç olarak yağışların fazla olduğu mevsimlerde yağmur hasadı yapılması önerilmişti.
Su konusunda uzman olduğumu söyleyemem. Ama bir vatandaş olarak gözlemlerimi paylaşırken işin uzmanından da yararlanmak olanaklıdır. Bu konuda arkadaşımız, birlikte birçok komisyonda görev yaptığımız su uzmanı-inşaat yüksek mühendisi Hasan Akyar'ın kamuya açık bilgisinden yararlandığımı belirtmeliyim. Su ve dereler ile ilgili olarak bizi ve toplumu bilgilendirmesi nedeniyle kendisine teşekkür ediyorum.
***
Diğer yandan merkezi yönetimin yanında yerinden yönetim kuruluşlarının su konusuyla ilgili olduğu ifade etmeliyim. Yerinden yönetim kuruluşları da yer yönünden ve hizmet yönünden olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Yer yönünden yerinden yönetim kuruluşları belediyeler ve il özel idareleridir. Bu kuruluşlara aynı zamanda yerel yönetim adı da verilmektedir. Hizmet yönünden yerinden yönetim kuruluşları da Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ( DSİ), Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) gibi kuruluşlardır. Su konusu, hem yerel yönetimlerin ve hem de DSİ 'nin görev alanına girmektedir. Bu nedenle sorunun çözümünde hem belediye, il özel idaresinin, hem de DSİ'nin görev ve sorumlulukları vardır. Dolayısıyla, eleştirilerin muhatabı, yalnızca belediyeler değildir. Yanında il özel idareleri ve DSİ 'de vardır.
***
© Yeşilgiresun
