Siyasetin kıskacında savrulmamak
Öylesine bir siyasi ortam var ki, var olmak veya yok olmak arasında gibi kalıyorsunuz. Her şeyden vazgeçip, yepyeni bir kimlikle var olmak marifetmiş gibi tercihe zorlanıyor toplum. Cumhur ittifakı iktidarı, devleti kullanarak, ana muhalefet CHP, duyguları kullanarak yapıyor bunu.
Oysa kendimiz olmak için bir ömür tükettik.
Bu tüketilen ömür sadece yaş almakla, yılları biriktirmekle geçmedi.
Her gün yeniden yoğrularak, her yara izinden bir karakter çıkararak, kimi zaman yalnız, kimi zaman omuz omuza bir mücadeleyle geçti. Ve bu yolculuktan çıkardığımız çokça dersler var. Çünkü bu hayatı sadece yaşamadık; taşıdık, savunduk ve gerektiğinde uğruna acıya razı olduk.
Biz hiçbir zaman kendimiz olmaktan rahatsızlık duymadık.
Aksine, bu kimliğin ağırlığını taşımakla onur duyduk. Ve son zamanlarda gördük ki, ülkenin geleceği adına farklılıklarımızla asgari müştereklerde buluşmak da gerekiyor. Sadece kendimiz için değil, bu milletin bütünü için daha sağlıklı bir siyasal kültür, daha adil bir toplum inşa etmek gerekiyor.
Ama siyaset, bizi yeniden bir çerçeveye sıkıştırmak istiyor.
İktidar ya da ana muhalefet...
Sanki başka bir yol yokmuş gibi. Sanki........
© Yeniçağ
