Ücretliler ve emekliler için kriz yeni başlıyor
Türkiye ekonomisi 2025’i resmi verilere göre 1 civarında bir yıllık enflasyon ile kapatmaya hazırlanıyor. Bu rakam, hükümetin “enflasyonda kontrollü düşüş” söylemi için bir başarı olarak sunulsa da, ücretli ve emekli kesimler açısından gerçek anlamda bir iyileşme ifade etmiyor. Çünkü enflasyon düşse bile, gelirlerin artış hızı hâlâ en temel yaşam maliyetlerinin çok gerisinde kalıyor. Üstelik Türkiye’de fiyatlar “yüksek seviyede kalıcı” hale geldiği için, halk düşen enflasyonu değil, artan hayat pahalılığını yaşamaya devam ediyor.
Asgari Ücretli Daha Yıla Başlarken Kaybediyor
2025 için asgari ücrette konuşulan zam oranı % civarında. İlk bakışta yüksek gibi görünen bu oran, yıllık enflasyonun 1 seviyesinde olacağı bir yıl için aslında reel bir kayıp anlamına geliyor. Ücretli, daha yılın ilk gününde enflasyona göre %8,3’lük bir erimeyle işe başlayacak.
Bu şu demek:
* Market raflarındaki fiyatlar 1 artmışken,
* Maaşın yalnızca % artıyor,
* Ailenin bütçesi daha Ocak ayında eriyor,
* Asgari ücretli yılın kalanında bu farkı hiçbir zaman kapatamıyor.
Bu kayıp sadece matematiksel değil; çocuğun okul masrafında, mutfak alışverişinde, kirada, faturada bizzat hissedilen bir kayıp. Türkiye’de geniş toplum kesiminin satın alma gücü artık kronik biçimde geriliyor. Bu durum sadece bir “geçim sıkıntısı” değil; çalışan kesimin ekonomik ve sosyal çöküşünün........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein