menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Nerde kalmıştık?

33 1
30.05.2025

Cumhuriyetin kuruluşunda yaşanan Kürt isyanlarından sonra 1984 yılından itibaren Türkiye Cumhuriyeti ile bağımsız Kürdistan veya otonom bir devlet kurmak isteyen Kürt grupları arasında silahlı çatışmalar devam etmektedir. Bu çetelerden PKK, Türkiye Cumhuriyeti, ABD, AB ve NATO tarafından terörist organizasyon ilan edilmiştir.

2013-2015 yıllarında AKP ve R.T. Erdoğan, “Kürt sorununu!” ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış, PKK terör örgütünün başı, bebek katili A. Öcalan'la müzakere ederek çözmeyi denemişti. Amerika'nın Irak'ı işgal ettiği yıllardan itibaren bölgeyi yeniden dizayn etme çabasının bir parçası olarak Türkiye'de açılım süreci hazırlanmaya başlanmıştı. Ama kamuoyu, bu gelişmeden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün birdenbire Kürt sorununu referans göstererek “Önümüzdeki günlerde çok iyi şeyler olacak.” ve "Bu meseleyi sadece sınır dışına yüklemek yanlış olur." sözleriyle 11 Mart 2009 tarihinde haberdar oldu.

Bu sözler, R.T. Erdoğan'ın 2005 yılındaki Diyarbakır konuşmasıyla işareti verilen paradigma değişikliğinin fiiliyata döküldüğünün bir göstergesiydi. Belli ki gizli görüşmelerle azımsanmayacak bir yol kat edilmişti ve artık harekete geçme zamanıydı. Hükümet ile bebek katili Öcalan arasındaki görüşmelerden sonra, Öcalan'ın PKK’nın güçlerini Türkiye’den çekeceği ve silahlı mücadeleye son verildiğini bildiren mektubu, 21 Mart 2013'te, Diyarbakır'daki Nevruz etkinliklerinde hem Türkçe hem de Kürtçe okundu. İkinci aşama ise anayasal değişiklik çalışmalarının “silah bırakma” ile başladığının duyurulmasıydı. Gizli müzakereleri yürütenleri de koruyacak "Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal........

© Yeniçağ