menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Batı Müziğini Anadolu Müziğiyle Harmanlayıp Bir Döneme Damgasını Vuran CEM KARACA

35 7
20.02.2025

8 Şubat 2004’te yitirdiğimiz Türk rock müziği sanatçısı, besteci, tiyatrocu, sinema oyuncusu ve Anadolu rock türünün kurucularından Cem Karaca’yı vefatının yirmi birinci yılında özlem, sevgi ve sayı ile anıyoruz.

Asıl adı Muhtar Cem Karaca olan ünlü sanatçı, 5 Nisan 1945’te İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Babası Azerbaycan asıllı Mehmet Karaca, annesi Türk tiyatrosunun tuluat tiyatrosundan batılı anlamda tiyatroya geçiş döneminde tanınmış bir komedi ve karakter oyuncusu Toto Karaca’dır.

Cem Karaca, aile fertlerinin çoğu tiyatrocu ve müzisyen olması nedeniyle sanat ortamında sanatçı olarak yetişen ender kişilerdendir. Sahnelerin tozunu yutarak büyüyen Cem Karaca çocukluğu ailesiyle birlikte sanat camiasının favori ilçesi Bakırköy’de geçmiştir.

Karaca’nın müzik aşkı annesinin teyzesi Rosa Felegyan’ın Cem Karaca’ya piyano notaları ve piyano nağmeleri öğretmesiyle başlamış, Karaca’nın ses yeteneğini ise annesi Toto Karaca keşfedip müziğe yönelmesini desteklemiştir.

Orta öğrenimini Robert Kolejinde tamamlayan Cem Karaca, 1962’de Beyoğlu Spor Kulübü’nde arkadaşlarının isteği üzerine şarkı söylemiş, gördüğü ilgi üzerine İlham Gencer’in desteğiyle 1963’te ‘Dinamikler’ adlı bir müzik grubu kurarak adını duyurmuştur.

“Cem Karaca ve Bekledikleriniz”, “Cem Karaca ve Jaguarlar” adlı gruplarla da çalışarak ününü genişleten ve tiyatro sanatçısı Semra Özgür ile 1965’te ilk evliliğini yapan Cem Karaca, Evlendikten 3 gün sonra askere gitmiş, bu dönemde er olarak askerlik yapan Mahzuni Şerif’in çaldığı sazın sesiyle büyülenmiş, o anda nasıl müzik yapacağını anlayarak, Rock’n Roll şarkıları seslendirmekten vazgeçmiştir. Aşık Mahzuni Şerif ile kurduğu dostluk sayesinde Anadolu kültürünü ve halk müziğini yakından tanıyan Türk Rock müziğinin devi Cem Karaca, yabancı şarkılarda aradığı özünü türkülerde bularak Anadolu Rock türünün ilk yorumcularından biri olmuştur.

1967 yılında terhis olup İstanbul’a dönen Karaca, burada Mehmet Soyarslan’ın Apaşlar grubu ile tanışarak onlarla çalışmaya başlamış, aynı yıl, Apaşlar Grubu’ ile Altın Mikrofon yarışmasına katılıp, Erzurumlu Emrah’ın:

Sabahtan uğradım ben bir fidana

Dedim mahmur musun?

Dedi ki yok yok

biçiminde başlayan bir şiirine yaptığı bestesiyle ikincilik ödülü alması Cem Karaca’nın sanatında bir dönüm noktası olmuştur.

İşte bu dönemde Soyarslan’ın yazdığı ‘Resimdeki Gözyaşları’ isimli şarkı, Karaca’nın bir diğer sevilen bestesi olmuş,........

© Yeniçağ