Fiyatla Büyüyen Markalar Yolun Sonuna mı Geldi?
Marka deyince aklına ilk ne geliyor? Logosu mu? Sloganı mı? Yoksa “Ay şu ürün hep iyi çıkıyor” deyip elin hep ona gittiği için mi tanıdık?
Aslında mesele tam da bu, O rafta neden onu seçiyoruz?
Markalar hayatımızın her yerinde. Sabah kalktığında yüzünü yıkadığın sabun, kahvene kattığın süt, okula ya da işe giderken taktığın kulaklık… Hepsi birer marka ve biz farkında olsak da olmasak da sürekli seçim yapıyoruz. Ama bu seçimler artık eskisi kadar otomatik değil. Çünkü işler değişti.
Son iki yılda, özellikle hızlı tüketim ürünleri (yani marketten aldığımız gıda, temizlik gibi şeyler), büyümeyi hep fiyat üzerinden sağladı. Yani hacim – satılan adet – düşse bile, zamlar sayesinde markaların ciroları arttı. Etiket şişti, grafikler yükseldi. Herkes biliyordu ki bu sürdürülebilir değildi.
Ve işte şimdi, o dönemin sonuna geldik gibi.
2024’te global CPG satışları %7,5 arttı, kulağa güzel geliyor değil mi? Ama bu artışın u’i fiyat kaynaklı. Satış adedi sabit, fiyatlar yüksek. Özellikle ABD ve Avrupa gibi “artık yeterince doymuş” pazarlarda büyüme %4,5’a kadar gerilemiş. Buna karşın, gelişen pazarlar – ki Türkiye de........
© Yeniçağ
