Cezalar artıyor, risk küçülüyor mu?
İşverenlere kesilen cezalar artıyor. Peki bu durum çalışanın hayatında ne değiştiriyor? İş dünyasını ve sosyal güvenlik sistemini ilgilendiren cezalar yüksek. Kayıt dışı işçi çalıştıran işverene kesilen ceza, iş güvenliği tedbirlerini almayanlara uygulanan yaptırımlar, SGK’ya geç bildirim yapanlara çıkan faturalar... Kısacası, kurallara uymamanın bedeli ağır. Peki bu artan cezalar, gerçekten işe yarıyor mu?
Devlet, mesajı açık veriyor: “İşçiyi koru, yasaya uy, yoksa ödersin.” Bu mantıkta elbette haklılık var. Çalışanın emeğinin karşılığını alması, sigortasının yatırılması, iş yerinde güvenli koşullarda çalışması bir lütuf değil, bilakis hak. İşverenin bu sorumlulukları yerine getirmemesi sadece bireysel değil, toplumsal bir sorundur. Çünkü her kayıt dışı işçi, sosyal güvenlik sisteminden eksilen bir tuğla demektir. Geleceğe bırakılan bir sorun anlamına gelir.
SGK’ya bildirilmeyen bir işçi, hem sağlık hakkını kaybediyor hem emeklilik günü birikmiyor. Bu da çalışanın bugününü ve yarınını birlikte yakıyor. Oysa birçok vatandaş, özellikle gençler ve göçmenler, “Bir yerde sigortasız çalışalım da en azından karnımız doysun” noktasında.
Ancak işin başka bir yüzü daha var. Özellikle küçük işletmeler, bu cezaları göğüsleyecek durumda değil. Bazen tek bir usulsüzlük nedeniyle 50–60 bin liralık cezalarla karşılaşan esnaf, “İşe işçi almak mı, uzak durmak mı?” diye düşünmeye başlıyor. Cezalar artınca, bazı işverenler sigortasız çalıştırma gibi daha riskli ama görünmez yollara sapabiliyor.
Yani........
© Yeniçağ
