menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Prof. Dr. Ahmet Taşağıl “Ergenekon’u buldum!”

80 1
30.03.2025

Türk dünyası en hüzünlü, en buruk Ramazan Bayramlarından birini geçiriyor. Büyük Turan’ın kadim bölgelerinden Doğu Türkistan, modern cihaz ve metotlarla donatılmış eğitimli Çin işkencecilerinin elinde acı çekiyor. Rusya’nın çeşitli bölgelerindeki sözde özerk “İl”lerinde yaşayan soydaşlarımız, Sovyet barbarlığının açtığı derin yarları daha saramamışken, günümüzde gaddar bir “savaş ağalığına” dönüşen Moskova yönetiminin teknolojik gelişmişliğine rağmen pespayelikte şampiyon ordusunda askere alınıp “başkalarını savaşında” telef olma tehdidiyle karşı karşıya. Büyük İskender’in bir kılıç darbesiyle darmadağınık edişinden sonra saklanıp “yeraltına” sığınan… Sonra Müslüman kisvesi giyip İslam dinini ifsat eden putperest kültürün Doğulu temsilcisi Perslerin “ikiyüzlü” halefi İran rejimi altında dili, kültürü ve bütün olarak devleti, İngiliz marifetiyle ellinden alınan İran Türklüğü’nün içimizi burkan hali…

Mehmet Akif merhumun “Böyle gecenin hayr umulur mu sabahından” deyişindeki gibi, böyle bir geçmişin, böyle bir halin bayramında şenlik olur mu? Olmuyor ama dikkat edilmesi gereken önemli bir şey var ki, o da 21. Yüzyılda dağlara taşlara, “Daha dağ, daha müren” sedalarıyla yeniden özgürlük “tamgaları” kazıyan dünya Türklüğü’nün kazandığı mevzileri elinde tutabilmesidir!

Bu mevzilerin başında Prof. Dr. Ahmet Taşağıl Hoca’mızın dediği gibi, “nüfus” vardır. Türkler tarih boyunca hiçbir devirde bu kadar büyük nüfusa sahip olmamışlardı. Üstelik yüz milyonları aşan bu nüfus sadece nicelik olarak değil nitelik olarak dahi Türk tarihinin zirvesine çıkmıştır. İçinde her alanda bilim adamı edebiyatçı, sanatçı barındırmaktadır. Öyle ki “tarihinin dışına itilmek” istenen Türk milleti şimdi bu nitelikli insan potansiyeli ile tarihi değiştirmeye aday yepyeni bir medeniyet ve siyaset tasavvuru vaat........

© Yeniçağ