menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bu bir kırılma noktası ama...

321 37
19.11.2025

Tayyip Erdoğan, parti tabanından gelen tepkilerin siyasi bir yıkıma dönüşebileceği endişesiyle, komisyon üyesi milletvekillerinin Öcalan'ın ayağına gönderilmesine izin vermekte tereddüt etti. Sürecin mimarı Devlet Bahçeli, bu tereddüdün, süreci sona erdirebileceği düşüncesiyle son kozunu oynadı ve “Gerekirse üç arkadaşımı yanıma alır İmralı'ya ben giderim” dedi. Bahçeli, bunu söylerken “Milletvekili arkadaşlarıma, dava arkadaşlarıma, burayı şereflendiren dava insanlarımıza sesleniyorum, İmralı'ya gitmeme izin veriyor musunuz?” diye hitap etti. Salondakiler, Bahçeli'yi ayakta alkışlayarak olur verdi...

***

Bahçeli, daha önce “PKK’nın kurucu önderi” dediği Abdullah Öcalan’ın “PYD/YPG de silâh bıraksın” çağrısı yapmasını istemiş "PKK'nın kurucu önderliği, (PKK’dan sonra) SDG/YPG'ye direkt aynı mahiyet ve muhtevada bir çağrıda bulunarak, Şam yönetimiyle imzalanan 10 Mart tarihli mutabakata uyulmasını istemelidir." demişti. Örgüt ise silâh bırakmalarının söz konusu olmadığını mektup yazarak Öcalan’a bildirmişti.

Yani Öcalan'ın ayağına gitmekle elde edilecek bir kazanım yoktur. Üstelik, PYD/YPG, Suriye ordusu ile çatışmaya da girdi.. Öyleyse, Bahçeli'yi İmralı’ya gitmeye sevk eden nedir?

***

İstanbul Şehit Anaları Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Pakize Akbaba, dört gün önce şehit cenazesinde, yanına gelen Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’e “Bizim çocuklarımızın katilini affedemezsiniz! Bu haddiniz değil! Meclis’te istemiyoruz” deyince Güler, bu sözler sonrası önce........

© Yeniçağ