SONU NEREYE VARACAK?
Geçen haftaki yazımda neyin siyasetinin yapılacağına cevap arayarak, sürecin şeffaf olmadığı için şüpheler yarattığını, ülke çıkarlarına hizmet edemeyebileceğini, güvenlik ve beka sorunu oluşturabileceğini, barış derken, kutuplaşma ve gerginliğe sebep olabileceğini açıklamaya çalışmıştım. Bu yazıda da gelişmeleri dikkate alarak, sürecin nereye varabileceğini değerlendirmeye çalışacağım.
İç ve dış dinamiklerin etkileri
Gündemdeki konu, terörün sonlandırılması, teröristlerin silahlarını bırakması, gömmesi, örgütünün kendini feshetmesi ve barışın sağlanmasıdır. İlk bakışta kulağa iyi gelse de nasıl olacağı, kimin ne yapacağı, neyin karşılığında yapacağı, sonunun da nereye varacağı bilinememekte, sadece terör bitecek, barış olacak denmektedir.
Sorun sadece Türkiye’yi ilgilendirmemektedir. PKK terör örgütü, önceleri Türkiye’nin konusuyken zaman içinde bölge, daha sonra da uluslararası bir konu haline gelmiştir. PKK, Türkiye’de terörden güç alan bölücülerin, Irak, Suriye ve İran’ın, ABD başta olmak üzere Batının, İsrail’in, ayrıca bu örgütü kendi çıkarları için kullanan diğer ülkelerin üzerinde etki kurmak istediği veya etkisinde kaldığı bir örgüttür.
Konunun esası ABD, İngiltere ve İsrail’in planladığı, ABD’nin öncülüğünü yaptığı ve BOP olarak bilinen projenin içindeki en önemli parça olan Büyük Kürdistan’ın inşasıdır. Türkiye’de PKK’nın, Suriye’de PYD’nin, İran’da PEJAK’ın kurmaya çalıştığı özerk yapılar ile Irak’ta kurulmuş olan özerk yapısının birleşmesiyle ortaya çıkarılmak istenen devlettir. Bu devletin hizmet edeceği amaç ise İsrail’in güvenliği ve onun Büyük İsrail’e evrilmesidir. İsrail’in bu planın bozulmaması için, uluslararası kuruluşlara Türkiye’nin Kürt Gruplar olarak tarif ettiği PKK ve PYD’ye karşı operasyon yapmasını önleyici çağrılarda bulunduğu da bilinmektedir.
Konuyu sadece PKK terörü ve bunun Türkiye’ye olan etkilerini sonlandırmaya yönelik bir girişim/süreç olarak görmenin yeterli olup olamayacağı ve terör örgütüne “silah bırak/göm, kendini feshet” demekle sonuç alınıp alınamayacağı bilinememektedir.
Türkiye’nin yaşadığı olaylar, bu büyük projenin içinde cereyan eden, Türkiye’nin güvenliğine, bekasına, ulus ve üniter devlet anlayışına, Türk Milleti olarak belirlenmiş tek millet anlayışına tehdit teşkil eden gelişmelerdir.
“Barış” derken gerilim/ayrışma
Yurt içinde........
© Yeniçağ
