Olan Ukrayna’ya oluyor
Halen düşük yoğunluklu çatışmaların yaşandığı Rusya-Ukrayna Savaşı 3 yılını doldurmuş durumdadır. Savaşın sona erdirilmesi için uluslararası güçler ve kurumlar tarafından bugüne kadar ciddi bir teşebbüste bulunulmamış, aksine gerek ABD/NATO, gerekse Rusya kendi politikalarını gerçekleştirmek için savaşın devam etmesinden yana bir tutum içinde olmuşlardır.
ABD/NATO, Çin’i çevreleme ve Rusya’yı sıkıştırma stratejisi gereği, NATO’nun doğuya doğru genişlemesini öngörmüş, Ukrayna’yı da NATO üyeliği için heveslendirmiştir.
NATO’nun, Soğuk Savaştan bir müddet sonra sürekli olarak kendisine yakınlaşmasından ve aralarında tampon olarak bulunan ülke kalmamasından endişe duyan ve tehdidin büyüdüğünü gören Rusya da bu tehdidi durdurmak amacıyla Ukrayna’ya karşı savaş başlatmıştır. Bu vesileyle Karadeniz’de kaybettiği üslerini ve Rusya etkisinde bulunan ve değerli kaynaklara sahip olan yerleri ele geçirmeyi de tehdidi bertaraf etme planının içine dahil etmiştir.
Savaşı kısa sürede tamamlayacağını değerlendiren Rusya, personel sayısı, eğitim, motivasyon, malzeme ve teknolojik açıdan yeterli durumda olmadığını görememiş, ABD ve Avrupa’nın Ukrayna’yı destekleyip kendisine yaptırımlar uygulayarak yıpratıp, zayıflatarak amacına ulaşmak isteyeceğini de hesaplayamamıştır. Ancak yine de bu savaşı devam ettirerek amacına oldukça ulaştığını söylemek mümkündür.
Bu duruma, özellikle Çin’in kendisini de korumak amacıyla, ABD/NATO Stratejisini sekteye uğratmak için Rusya’yla ittifak içinde olması ve Kuzey Kore’nin de Rusya’ya yardım için kuvvet göndermesi ve aralarında savunma işbirliği anlaşması yapması, ibrenin kısmen de olsa Rusya tarafına dönmesine katkı sağlamıştır.
ABD’nin savaşı sona erdirme girişimi
ABD Başkanı Trump, başkan seçilmeden evvel ortaya koyduğu politikalarının içindeki Rusya-Ukrayna savaşını sonlandırma girişimlerine seçildikten sonra hemen başlamıştır. Ancak bu konuda, savaşın tarafı olan Ukrayna’yı ve bu savaşta kendisine her türlü desteği ABD’yle birlikte sağlayan Avrupa’yı dışarıda bırakarak gerçekleştirmeyi tercih ederek, doğrudan Rusya’yı muhatap aldığı görülmüştür. Nitekim geçen hafta gerçekleştirilen 61. Münih Güvenlik Konferansında, bir taraftan Avrupa’nın güvenliğinin ABD tarafından artık dikkate alınmamasından ve Ukrayna konusunda da Avrupa’nın devre dışı bırakılmasından duyulan endişe teyit........
© Yeniçağ
