menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mesnevî’yi Türkçe yazdı

9 1
14.04.2025

Dünyanın tanıdığı bir eser olma özelliğine sahip Mesnevî, bugüne kadar pek çok dile çevrilmiş ve yazıldığından günümüze geçen bunca yılda sürekli etkisi artarak insanlık aleminin ağır kilometre taşlarından biri haline gelmiştir. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî bu dünya şaheserini Türkçe değil, bilindiği gibi devrinin ilim ve sanat dili olan Farsça yazmıştır. Bu tercih belki de eserin o çağlarda yaygınlaşmasında etkin rol oynamıştır.

Türk yurdu Anadolu topraklarının evladı Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin kaleminden çıkmış böyle dünya çapında bir eser için “Keşke Türkçe yazılmış olsaydı” diyenlerin sayısı da az değildir. Her ne kadar sayısız Türkçe çevirisi yapılmış olsa da kültür ve edebiyat çevrelerinde bu arzunun sık sık dillendirildiğini duyarız. Çünkü hiçbir tercümenin, eserin yazılmış olduğu dildeki tadı ve lezzeti vermesi mümkün görülmez. Bu genel kanaat Mesnevî için de geçerlidir. Çeviri konusundaki tecrübesini ve ustalığını bugüne kadar Türkçe’ye kazandırdığı eserlerde başarıyla gösteren Cemal Aydın, çok meşakkatli bir çalışma sonunda “Açıklamalı Mesnevî”yi okurla buluşturdu. Çevirinin çok ötesindeki bu gayreti için, “Cemal Aydın Mesnevî’yi Türkçe yazmış” denilse inanın abartılmış olmaz. Ancak bu konuda tevazu gösteren Cemal Aydın şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Şunu okurun bilmesini isteriz: Mesnevî şiir diliyle ve ifadelerinin çarpıcılığıyla gönülleri okşayan, insana sadece bilgi değil, eşsiz edebî bir zevk de sunan, o yüzden başka dillere Farsçasındaki mükemmelliğiyle tercüme edilmesi kesinlikle mümkün olmayan bir şaheserdir. Mütercimin, ne kadar özen gösterirse göstersin, eserin orijinalindeki güzelliği, çarpıcılığı ve hoşluğu okuruna tattırması imkânsızdır. Biz bu tercümemizde herkesin ve her kesimin anlayacağı orta bir yol tuttuk.”

Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin sadece bir sûfî değil, aynı zamanda deha çapında bir bilgin olduğuna dikkat çeken Cemal Aydın değerlendirmelerini şöyle sürdürüyor: Çünkü dünyanın yuvarlak olduğunu Kopernik’ten 300 sene önce dile getirmiştir. Mikropların varlığından da Pastör’den 600 yıl önce çok net bir şekilde söz etmiştir. Hz. Mevlâna, dünün ve bugünün en seçkin........

© Yeniçağ