Düşmanı Çanakkale’de durduran ruhun destanı
Yarın 18 mart 2025… Şanla ve şerefle dolu tarihimizin önemli dönüm noktalarından biri Çanakkale Deniz Zaferi ‘nin 110. yıl dönümünü kutlayıp şehitlerimizi rahmetle anacağız. Askeri başarısı ve siyasi sonuçlarıyla Türk milletinin geleceği üzerinde büyük bir rol oynamış olan bu zaferin edebiyatı da kültürümüz içinde geniş bir külliyat oluşturmuştur. Çanakkale zaferi üzerine yazılmış sayısız araştırma, belgesel, destan, şiir ve roman bunun en açık delilidir. Benim için hepsi birbirinden değerli bu kültürel ürünlerin içinde merhum yazarımız Mustafa Necati Sepetçioğlu’nun kaleme aldığı 3 ciltlik Çanakkale romanının ayrı bir yeri vardır. Çanakkale Zaferi’nin yıldönümleri vesilesiyle pek çok kez gündeme taşıdığım, "...Ve Çanakkale / Geldiler Gördüler Döndüler" adlı bu anıt eseri bir kez daha hatırlatmak isterim.
Tarihi romanlarıyla edebiyatımızda çığır açan Mustafa Necati Sepetçioğlu'nun 3 ciltlik bu muhteşem eseri, adeta milli direniş ruhunun yazıya dökülmüş bir abidesidir... Türk Edebiyatı'nın, Türk Kültür Tarihi'nin güçlü kalemi; Çağımızın Dede Korkut'u Mustafa Necati Sepetçioğlu'nun başyapıtlarından ve ülkemizde yayımlanan en kapsamlı Çanakkale romanı olan "...Ve Çanakkale" üçlemesi sadece bir cephe romanı değildir; ideolojik şartlanmışlık ya da tarihi kahramanlarla hesaplaşma saplantısının ürünü de değildir... Çanakkale'yi sadece Çanakkale Cephesi'nden ibaret görenlerin aksine; Ve Çanakkale; hem cephedeki akıl almaz direnişin, hem Arap coğrafyasında yaşadığımız dramın, hem de İstanbul'da yaşadıklarımızın romanıdır. Eser, üstelik de bir edebiyatçı ustalığıyla, bir tarihçi hassasiyetiyle kaleme alınmış sahasının ilk romanıdır.
Yazarının İfadesi ile:
"Ve Çanakkale Üçlemesi, rahmetli babamın Batum bozgunundan kalan hatıralarıyla, yine rahmetli kayınvalidemin Şam-Halep-Beyrut'tan kalma Cemal Paşa Ordusu'nun çöküntüsünü söyleyen hatıralarından aldı özünü; hiç bir zaman unutamayacağım rahmetli dedemin Mekke........
© Yeniçağ
