menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yargı bunalımı

21 1
15.11.2025

Epey bir süredir yargı-siyaset-iktidar üçgeninde süreğen bir krizle yaşıyoruz. CHP, yani ana muhalefet boğuşuyor, biz ülkemizin üzerine çöken bu ağır bunalımdan etkileniyoruz.

En başta, siyasetin kendisi etkileniyor.

Bağlı olarak ekonomi, hukuk ve toplumsal yapı etkileniyor.

Şunu bilmeliyiz, kaliteli demokrasi ile hukuk arasında doğrusal bir ilişki vardır. Hukuk azaldıkça adalet, adalet azaldıkça demokrasi zayıflar. Rejim ister istemez otoriterleşir.

Hak yerini bulmaz.

Yaşayıp gördüğümüz gibi hak yerini bulmuyor.

Kaliteli demokrasi eşittir hukukun üstünlüğü, o da eşittir adil devlet, adil toplum.

İmamoğlu davasıyla başlatılan sürecin sonunda, iddianamenin kamuoyuna duyurulmasıyla tartışma başladı. Tartışılmasında sorun yok. Ancak, tartışılan şeylerin gerçekliğinde ortaya çıkan gelişmeler, ülkemizin siyasi ve hukuki kalitesini göstermesi bakımından sorunlu alanlara işaret ediyor.

İddialar ve bu iddiaların doğruluğunu bize göstermesi gereken deliller, dava konusunun haklılığına inanmamızı sağlayacak yeterlikte değil. İddianamenin “Amaç” bölümünde açıklanan “CHP’yi ele geçirme”, “Cumhurbaşkanı olmak için” çaba sarfetme, bunun için örgüt kurma gibi kavramlar, olağan siyasetin neresine ters?

Her şeyden önce CHP’yi ya da herhangi bir partiyi yönetmek için çaba sarf etmek siyasetin olan işleyişi değil mi? CHP’yi ele geçirmek için CHP delegelerinin oyunu almanız gerekir. Salt para toplayarak........

© Yeniçağ