‘Yoldaş’ TÜSİAD
TÜSİAD istişare kurulu toplantısında dile getirilen eleştiriler, iktidar cenahında tehditkâr söylemi tetiklerken, muhalif çevrelerden de “Büyük sermaye, memlekette 20 yıldır ters giden işlerin daha yeni mi farkına varıyor?” mealinde sitemkâr sesler yükseldi. “Muhalifler” bu eleştirilerle, aslında kendi absürt durumlarıyla birlikte balık hafızasına sahip olmanın emarelerini de ifşa etmiş oluyorlar.
Balık hafızalılar çünkü 2021 TÜSİAD istişare kurulu toplantısında ekonomi yönetiminde bozukluk, siyasi otoriterleşme ve anti-seküler dayatmalar gibi önemli sorunlar dile getirilmiş ve iktidar cenahından ırkçı hakaretlere konu olmuştu:
“TÜSİAD’ın Türk olmayan yöneticilerinden laiklik ve diktatörlük zırvası!” (Akit,19 Ekim 2021)
“Sizin derdiniz başka. Sizin cinsinizi de cibiliyetinizi de iyi biliyoruz!” (Tayyip Erdoğan, 20 Aralık 2021)
Aynı muhalif çevreler, o zaman da TÜSİAD’ı memleket meselelerinin farkına geç varmakta eleştirmişti. Aslında o günlerdeki eleştiri-hakaret süreci de hemen her yıl, her seferinde yüksek dozda olmasa da sahnelenmesi kanıksanmış bir kalıbın tekrarıydı. TÜSİAD eleştirir, Reis hakaret eder ve muhalif çevreler “günaydın; yeni mi uyandınız?” diye eleştireni eleştirirler.
Absürt olansa, muhalif çevrelerin eleştirilerine içkin bir beklentidir: Büyük sermayenin siyasi muhalefete önderlik edeceği beklentisi. Oysa TÜSİAD, sermaye birikiminin önüne çıkan engelleri aşma kaygısıyla iktidarları destekler ya da eleştirir; eleştirel mesafeyi korumakla birlikte, ekonomik ve siyasi elitler arasında uyumlu bir iş birliği esastır. O nedenle hükümetin ve Reis’in sinir krizi şovları kadar muhalif çevrelerin gecikme, şimdiye kadar farkında olmama gibi sitemleri de mesnetsiz ve lüzumsuzdur.
Bu bağlamda, iki meseleye dikkatli bakmak gerekiyor: ülke sermaye yapısının kompozisyonunda gerçekleşmekte olan değişimlerin etkisi ve içinde bulunulan çok-uluslu, küresel ya da uluslararası konjonktür.
Yerli ve Milli........© Yeni Yaşam
