menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Toplumsal barışın inşasında Alevilerin rolü

6 0
11.03.2025

Yaklaşık 40 yıldır süren çatışmalı ortamın sona erdirilmesi “demokratik toplum ve barışın” esas alınacağı ile ilgili yapılan açıklama Türkiye’nin ve Ortadoğu‘nun demokratikleştirilmesi açısından umut verici bir gelişmedir.

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın örgüte silah bırakması ve kendini feshetmesi çağrısı ve bu çağrının karşılık bulması tarihsel bir eşiktir. Kimliklere saygı farklılıkların kendini özgürce ifade etmesi, demokratik örgütleme zemininin güçlenmesi, yıllara dayanan güvenlik odaklı politikalarının yerine rıza toplumu merkezli politikaların esas alınmasının söylenmesi, sorunların çözümünün kolaylaştırılması açısından bir eşiktir.

Toplumsal barış alanının genişlemesi için mevcut iktidarın bu konuda somut adımlar atması toplumun birlikte yaşama olan umudunu arttıracaktır.

Toplumsal uzlaşı, demokratik alanın genişlemesi için önemli bir ilkedir. Devletin demokratik anlayışa rıza göstermesi için demokratik siyaset alanının genişlemesi, bütün farklılıklarla konsensüs sağlanması demokrasi ve insan haklarına ait somut adımların atılması gerekiyor

Alevi kurumları, sürekleri, kanaat önderleri, ocak evlatları, pirleri, anaları, aydınları barışın inşa edilmesinde önemli rol oynayabilirler. Alevi inancındaki “rıza toplumu” perspektifi barışın inşasında üçüncü göz olarak bilinir. Bu hakikat esas alınıp barışa çerağ uyandırma zamanıdır.

Alevi kurumlarının bir araya gelerek barış konusunu derinlikli konuşması, önerileri geliştirmesi, sorumluluk alacağı alanları belirlemesi, yeni yüzyılda ortak vatanda eşit ve özgür yurttaş olarak yaşamanın ilkelerini dile getirmeleri, toplumsal uzlaşı çağrısında bulunmaları inançlarının ve sorumlulukların gereğidir.

Söz söylenmiş, barışın darına durulmuş, delil uyandırılmış, meydan açılmıştır. Söylenen sözün ikrar olması için sorun çözmesi gerekir. Karşılıklı söylenen her söz........

© Yeni Yaşam