Sokakların yeni sahipleri: Z kuşağı
Miras kelimesinin anlamı yeni yaşamaya başlayan veya yaşam hakları hala devam eden canlı bir organizmaya geleceği için katkı sunmak, ona yol göstermek ya da yaşamını kolaylaştırmak için gerekli perspektifi sunmak anlamına gelmelidir. Biz, Z kuşağının tabiri ile Y kuşağı olan 1980’lerde doğanlar da yukarda açıklaması yapılan miras kelimesinden bize düşen payımızı almıştık. Devrim kelimesiyle ilk tanıştığımız yıllardı ve anlamlandırmaya çalışıyorduk. Devrimin amacı, kökeni, mirası nedir, soruları kafamızın içinde vızıldıyordu. Gençliğin verdiği enerji ile bir kavramı günde on kez ve yorulmadan tartışırdık. Her yöntem bizi günlerce düşündürür, gelen her öneri bizi günlerce uyutmazdı. Yaramaz öğrenciler gibi devrimin öncüleri olan abilerimize az çektirmedik. Anlamak ve uygulamak zaman alıyordu. Belki söylenen harfiyen yerine getirilirdi ama kafada gençliğin çelişkileri ile yürümek bizi de bizi anlamaya ve sabır gösteren abilerimizi de yorardı. Onlara çok şey borçlu olduğumuzun ve hala ışığımız oldukları için minneti dile getirerek devam edeyim.
1994 yılının bahar ayıydı. 1 Mayıs’ta eylem yapılması gerektiğini ilk kez duyuyordum. Heyecanlıydım. İlk 1 Mayıs eylemim olacaktı. O zamanki abilerimiz olan yoldaşlarımız bana ve yeni katılacak olan birkaç genç arkadaşa 1 Mayıs’ın anlam ve önemi üzerine bir konuşma yapmıştı. Konuşma uzun sürmüştü ve bizim aklımızda olan tek şey ise bir an önce sokağa dalmaktı. Bunu tecrübeli yoldaşımız da anlamış olacaktı ki fazla uzatmadı, heyecanımızı güzel bir tebessümle karşılayarak sokakları bize emanet etmişti. Çok mutluyduk ve sokaklara daldık.
Heyecanımızın doruklarda olduğu, bize ve tanıdıklarımıza yapılan haksızlıkların........
© Yeni Yaşam
