menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bir analiz denemesi

17 0
30.06.2025

ABD’nin de girdiği İsrail-İran savaşının, görünüşte “tuhaf” bir şekilde, şimdilik duraklaması herkesi şaşırttı. Bazıları bu durumu “danışıklı dövüş” diye açıklamaya çalıştı.

Ben birkaç yazımda bu savaşın Ortadoğu’da bütün devletleri içine çekeceği ve giderek İran’a karşı bir kara harekatına dönüşeceği öngörüsünde bulundum ve bu kara harekatında Türkiye ve Azerbaycan’ın İsrail ve ABD tarafından kullanılacağı sonucuna vardım.

Savaşın “tuhaf” bir şekilde aniden tırmanıp, aniden durmasından sonra bu öngörümü gözden geçirdim ve şimdilik aşağıda yazacağım sonuçlara vardım.

Şu anda ABD ve NATO, İsrail’e “kirli” işlerini yaptırdıktan sonra, Ortadoğu’da mutlak bir hegemonya sağlayabilmek için Türkiye ve İran’ı, tıpkı Irak ve Suriye gibi “bölerek” ve “hurdaya” çevirerek saf dışı etmek yerine bu iki devleti “dönüştürme”, kendi saflarında Rusya-Çin blokuna karşı konumlandırma stratejisi izlediğini düşünmekteyim.

Bu stratejinin uygulanmasında Türkiye ve İran’a karşı yapacakları operasyonlar iki devletin farklı konumları nedeniyle büyük olasılıkla farklı olacaktır.

Önce Irak ve Suriye’ye bakalım. Bu iki ülke, BAAS egemenliğinde uzun bir dönem Sovyetler Birliği’yle ittifak halindeydi. Üçüncü Dünya Savaşı reel sosyalizmin çözülüşüyle, Sovyet egemenlik sahasının yeniden paylaşılması için başladı ve ilk hedef Irak oldu. Bunu Suriye izledi. Görüldüğü gibi her iki devlet şu anda “bölünmüş” ve bir bakıma devlet olmaktan çıkmış, hiç kimsenin işine yaramayacak ölçüde hurdaya dönmüştür. Böylece Rusya-Çin bloku Ortadoğu’da bu iki devleti artık istese de yeniden kendi tarafına çekemez durumdadır. Enkazdan müttefik olmaz.

NATO bloku da Irak ve Suriye’yi güçlendirerek Rusya-Çin blokuna karşı ekonomik ve askeri bir güç olarak kullanmak yerine, onları adeta yeniden “sömürgeleştirerek” Akdeniz ve Basra’nın enerji kaynaklarına el koymak amacıyla, direnemeyecek duruma getirdi.

Irak’ın çöküşünden sonra Barzani grubunun Başur’da egemen olmasında hiç kuşkusuz ABD’nin rolü doğrudan olmuştu. Suriye’de ise Rojava Apocu gerillaların binlerce şehit pahasına........

© Yeni Yaşam