menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yas, direniş ve adalet: Hala Buradayım

8 0
08.03.2025

Geçtiğimiz yüzyıl, dünya çapında ulus devletlerin yaşadığı demokrasi krizlerinin bir yansıması olarak sayısız askeri darbeye sahne oldu. Askeri darbeleri takip eden gözaltı, tutuklama ve zorla kaybetme furyası ise darbelerin amacı olan toplumsal muhalefeti ezme ve direnişçileri yok etme politikalarının en ağır silahı oldu. Latin Amerika ülkelerinden Afrika ve Asya’ya uzanan bu askeri cuntalar, bu toplumların demokrasilerini baltaladığı gibi, etkileri bugün hala süren toplumsal tramva ve yarıklara yol açtı. Bu yılın bol ödüllü Walter Salles filmi ‘Hala Buradayım’, Brezilya’daki 1964 tarihli askeri darbenin Paiva ailesi özelinde, bir toplum üzerinde yarattığı yıkıma bakıyor. Hikâye, kaderi büyük oranda darbelerle şekillenmiş ve ‘gözaltında kayıplar’ ülkesi haline gelmiş Türkiye’deki izleyicilere de fazlasıyla tanıdık gelecektir.

Darbe öncesinde İşçi Partisi milletvekili olan, daha sonra mühendis olarak çalışan, beş çocuk babası Rubens Paiva, dikta rejimine karşı olan bir muhalif, sosyalistti. Sürgünde yaşayan direnişçilerin Brezilya’daki aileleriyle iletişim kurmalarına yardım ediyordu. Zaten diktatörlüğün radarında olan Paiva, 1971 yılında bir sabah Brezilya Hava Kuvvetleri’nin parçası olduğunu iddia eden silahlı adamlar tarafından “sorgulama” bahanesiyle evinden alındı.

Karısı Eunice ve beş çocukları, Rubens Paiva’yı bir daha asla görmedi.

Gözaltında kayıp

Sıcak ve güneşli bir Rio de Janeiro günündeyiz. Dingin ve pastoral bir atmosferle açılan film, izleyiciyi kandırıyor, askeri darbenin altıncı yılına girdiği Brezilya. Rubens ve eşi Eunice, çocukları ve dostlarıyla voleybol oynayıp plajda güneş altında eğlenmektedirler. Mutlu bir aile için sıradan bir gün. Sahilden gelip geçen askeri araçlar zaman zaman onları tedirgin etse de sanki en azından mutlu olmaya devam ederek direnmektedirler. Herkesin, özellikle de Eunice’nin bu anların kırılganlığının farkında olduğunu sezinleriz.

Film, hiç kimse için hayatın faşist bir yönetim altında olağan seyrinde ilerlemeyeceği gerçeğini çeşitli vesilelerle ifade eder. Rubens ve........

© Yeni Yaşam