menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

‘Legal devletin’ iflası ve Saraçhane

13 0
01.04.2025

Tarihsel gelişimin her etabı benzersizdir. Her olağanüstü dönemeçte insan bunu bir kez daha anlar. Bu böyleyken aslında benzersiz olanın öncesiz olmadığını da bilir. Bu öncesiz olmama haline dair tüm gelişmeler bir film şeridi gibi akar zihninde. Yakın dönemi bile didik didik etmek ister. Saraçhane süreci böyle bir süreçtir. Benzersizliği ve öncesiz olmama haliyle insanı onlarca yıllık tarihsel gelişimi masaya yatırmaya adeta kışkırtan bir dönemeçtir.

Bu arayışta yer yer sıçramalı bir evrimsel hareketle şekillenen süreçlerin işçi ve emekçiler, ezilen halklar ve toplumsal kesimler lehine nasıl dönüştürüleceği sorusuna yanıt arama isteği belirleyicidir. “Nasıl bir evrimdir bu, hangi dinamiklere dayanmaktadır?” diye döne döne bulursunuz kendinizi. Çünkü karşınızda basit bir toplumsal matematik yoktur artık. Alışılmış kapitalist devlet biçimleri, ilişkileri, ortaya çıkan denklemler-güç ilişkileri, uluslararası dengeler olmadığı gibi…

Onlarca yıllık neoliberal kapitalizmin yarattığı toplumsal tahribata dair çözümleme yapmanın önemini bilseniz de olup bitenler “her şey ortada, aslolan bunu nasıl değiştireceğimizdir” diye haykırır adeta. Genel olarak solun özel olarak devrimci güçlerin bağrına dalamadığı, dalamadıkça da daha fazla uzaklaştığı, daraldığı bu toplumsal gerçekliği değiştirip dönüştürme isteğini kolektif bir meseleye dönüştürmek bu sorunun ilk yanıtı haline gelir.

Saraçhane’ye dair daha çok yazılıp çizilecektir. En çok yazılıp çizilmesi gereken ise bu kolektif düşünüşü, çözüm arayışlarını ifade edenler olmalı zannımca. Keza Saraçhane sürecinin en büyük kazanımı, deneyimlerimizi, düşünsel devinim ve birikimimizi birbirimize katacağımız bir arayışı kışkırtması olacaktır.

Bu sürecin burjuva devletin yasama-yargı ve yürütme erklerinin azami bir merkezileşmeyle yürütmenin kontrolüne geçirilmesi anlamına gelen faşist devlet biçiminin kökleşmesi hamleleri içinde en kritik hamlelerden biri olduğu açık. İnşa edilen ve fakat sayısız kriz dinamiğiyle eşgüdümlü olarak yayılmacı hayalleri, bölge gücü olma hedeflerini de kışkırtan bir dünya hali içinde gelişiyor her şey. Bu hal, Gramsci’nin deyimiyle “legal devletin” yani alışılmış burjuva devlet gücünün mevcut tarihsel döngüyü, katmanlı kriz dinamiklerini yönetmekte muktedir olamayacağı öngörüsüyle yürütülmektedir ve Saraçhane darbesi de özünde yıllardır tahkim edilmeye çalışılan ancak edilmekte........

© Yeni Yaşam