Yaygınlaşan uyuşturucu
Bazı canavarlar sinsice gelir. Görünmez, sessiz adımlarla yaklaşır ve avını ele geçirene kadar fark edilmeyebilir. Başlangıçta sunduğu kısa süreli ve aldatıcı “huzur” veya “kaçış” vaadiyle masum bir deneme gibi görünen bu yolculuk, aslında kişiyi uçurumun kenarına sürükleyen tek yönlü bir illettir.
Uyuşturucu canavarı bunların başında gelir. Onun sinsi yanı, sunduğu ilk deneyimin geçiciliği ve sonrasındaki acımasız bağımlılık döngüsüdür. Bir anlık merak, bir grup baskısı ya da var olan sorunlardan kaçma isteğiyle başlayan bu macera, zamanla beynin kimyasını geri dönülmez biçimde değiştirir. Bağımlılık geliştikçe, madde artık haz kaynağı değil, normal hissedebilmek için bir zorunluluk haline gelir. Kişi, o “canavarı” beslemek için yaşar; hayatının kontrolünü tamamen ona devreder.
***
Onca hengamenin arasında bazı sorunlar gündemde yeterince yer bulamıyor. Tüm dünyanın başına bela olan bu zehir, ülkemizde de yaygın bir hal aldı ve kullanım yaşı da giderek düşüyor.
Uyuşturucu bir canavar olabilir, ancak yenilmez değildir. Bu sinsi düşmanla mücadele etmek; güçlü bir toplumsal bilinç, sağlıklı aile bağları, farkındalık ve profesyonel destekle mümkündür. Bağımlılık bir irade zayıflığı değil, tedavi edilmesi gereken ciddi bir hastalıktır.
Diyarbakır’da bazı demokratik kurumlar öncülüğünde uyuşturucuyla........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein