Eşit müzakere koşulları şart
Türkiye, tarihinin en kritik meselelerinden biriyle, Kürt sorunu ve onun etrafında şekillenen toplumsal barış süreciyle karşı karşıyadır. Yıllardır süregelen çatışmalar, acılar ve kayıplar, artık bu sorunun kalıcı bir çözüme kavuşturulmasını zorunlu hale getirmiştir. Ancak çözümün gerçekten barışçıl ve sürdürülebilir olabilmesi için, müzakere koşullarının adil ve eşit olması gerektiği gerçeğini görmezden gelmek mümkün değildir.
Türkiye Cumhuriyeti devleti ile Abdullah Öcalan arasında yürütülen görüşmeler, her iki tarafın da büyük sorumlulukla hareket etmesini gerektirmektedir. Barış, ancak samimi ve karşılıklı güvene dayalı bir süreçle inşa edilebilir. Ne var ki, şu anki şartlar, bu güveni zedeleyen, hatta süreci daha başından çıkmaza sürükleyen bir dengesizlik yaratmaktadır. Devlet tarafı, tüm olanaklarıyla, danışmanları, strateji ekipleri ve kurumsal kapasitesiyle müzakere sürecini şekillendirebilirken, Öcalan ise İmralı’da ağır tecrit altında, iletişim kanallarından yoksun bir şekilde bu süreci yürütmeye zorlanmaktadır. Bu koşullarda müzakerelerin adil bir zeminde ilerlemesi nasıl beklenebilir?
Tarihe baktığımızda, dünya genelinde büyük toplumsal barış süreçlerinin hiçbirinin bu şekilde gerçekleşmediğini görebiliriz. Güney Afrika’da Nelson........
© Yeni Yaşam
![](https://cgsyufnvda.cloudimg.io/https://qoshe.com/img/icon/go.png)