‘Özgürlük ve zorunluluk’ olarak barış
Farklı isimlerle adlandıranlar var. Altında bir bit yeniği arayanlar da, heyecanla ve coşkuyla karşılayıp hiç sorgulamayanlar da… Kürtlerin Erdoğan ile anlaştığını savunanlar da, bunu hiç ciddiye almadıkları için gündem bile etmeyenler de…
Her ne olursa olsun, nasıl tanımlanırsa tanımlansın, nasıl öngörülürse öngörülsün fark etmez. Çok açık ki “yeni bir süreçteyiz.”
Peki, bu yeni süreç tam olarak ne anlama geliyor? Gerçekten bir değişim mi, yoksa sözü edildiği gibi bir paradigma dönüşümü mü? Yoksa geçmişin tekrarı mı? Kalıcı ve onurlu bir barış ihtimali mi, yoksa kırılgan bir ateşkesin başka bir hali mi?
Bu sorulara yanıt vermek kolay değil. Bildiğimiz en önemli şey, bu sürecin siyasetin “darlaştırılmış” alanlarına sıkışıp kalmaması gerektiği.
Bir diğer önemli nokta da şu ki bu ülkede yıllardır çatışmayı, acıyı, baskıyı, kaybı en çok yaşayanlar, en çok direnenler oldu. Bu nedenle ilk andan itibaren kendime şöyle söylüyorum: Kimse kimse adına konuşmasın…
Ama bugünlerde hatırlamak, hatırlatmak önemli geliyor…........
© Yeni Yaşam
