menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Nasıl inanacağız?

22 0
10.06.2025

Bir süredir toplumda barış umutlarını ortaya çıkaran yeni bir süreç yaşıyoruz. Bu süreç Devlet Bahçeli’nin Meclis’te yaptığı bir konuşma sonrasında içi fazla doldurulmadan kamuoyuna sunuldu. Bugüne kadar da devletin aslen ne yapmak istediğini tam olarak hiç kimse anlamadı. Çatışmanın diğer tarafı olan PKK’nin kurucusu Abdullah Öcalan yaptığı açıklamayla artık Kürt hareketinin mücadeleyi yeni bir yöne çevirdiğini ve silahlı mücadeleyi durduracağını açıkladı. PKK Eşbaşkanlık Konseyi de kongresini toplayarak Abdullah Öcalan’ın bu çağrısına uyacaklarını dile getirdiler. Bu tabii ki son derece önemli bir karardı. Artık dünyanın geldiği bu süreçte insanların insansız hava araçlarıyla vurulduğu, aslında silahlı çatışmaların şekil değiştirdiği, insanların telefonlarla vurulduğu, silah ticaretinin, silah tekniğinin son derece başka bir yere evrildiği bir sürecin içinde bence bir insan hakları savunucusu olarak mücadelenin sivil siyaset üzerinden yürütülmesine karar verilmesi son derece önemliydi. Zaten insan hakları savunucuları olarak bizler yıllardır silahsız bir çözümü savunduk. O nedenle bugün silahlı mücadelenin sona erdirilmiş olması kararı coğrafyamızda çok önemli bir karar olarak değerlendirildi.

Tabii ki Kürdistan 4 ayrı ülke içinde yer alan toprak parçalarını oluşturuyor. Her parçada olan gelişme diğer parçayı etkiliyor. Bugün de yaşadığımız coğrafyada devlet eliyle bir yeni sürecinin başlatılıyor olmasında da Rojava’daki gelişmelerin en büyük etken olduğunu sanırım hepimiz biliyoruz. Nedeni ne olursa olsun yeni bir barış sürecinin başlaması önemlidir. Peki bu süreçte siyasal irade ne yapacak? Türkiye Cumhuriyeti devleti, defalarca dile getirdiğimiz gibi birçok uluslararası sözleşmenin tarafı ve Anayasasının 90. maddesi ile uluslararası hukuku iç hukukunun........

© Yeni Yaşam