Ekolojik Başkaldırı Şimdi Değilse Ne Zaman
Toplumsal sorunlar, ancak toplumsal iradenin ortaklaşmasıyla çözüm imkanı bulabilirler. Çünkü toplumsal sorun olarak tarif edebileceğimiz sorunların hepsi, toplumsal iradenin zaafları üzerinden oluşmuş veya şekillenmişlerdir. Toplumdaki sınıfsallaşmadan tutalım da devletleşmeye kadar olan hayatımızı şu veya bu düzeyde etkileyen bütün sorunların altında bu gerçeklik vardır. Zaten kendiliğinden oluşan sorunları toplumsal sorun değil, “doğal afet” olarak tanımlayabiliriz. Örneğin hemen hemen bütün canlıların yaşamını etkileyen bir sis olayını yaşamımızı etkilediği, belli bir süreliğine de olsa hareket ve davranışlarımızı kısıtladığı için sorun olarak tarif edemeyiz. Onun içindir ki, bir sorunun sorun olarak tarif edilebilmesi için onun oluş biçimini önemseriz. Dolayısıyla da sorunun çözümü kendisini gündemleştirdiğinde de insan iradesini esas alırız. Onun dışında da başkaca bir çözüm imkanı yoktur.
Tüm dünya genelinde dehşet düzeyde yaşanan ağır çevre ve ekoloji sorunlarının en çok yoğunlaştığı bir çağı yaşıyoruz. Hatta insanlık tarihinin büyük bir bölümünde insanlığın çevre ve ekoloji sorunları gibi sorunları hiç olmamıştır. Çünkü tür olarak insan kendi evrimsel sürecinde kendisinin dışındaki her şeyi kendisine benzetmiştir. Kendisini nasıl ki biyolojik bir varlık olarak algılayıp tarif etmişse, çevresinde bulunan her şeye aynı hissiyatla yaklaşmış, muazzam bir uyum ve ahenk içinde birlikte yaşamışlardır. İnsanın analitik zekası geliştikçe de bu birlikteliği kutsamış ve karşılıklı ilişkilerini birbirlerine muhtaçlık olarak tarif etmişler, aralarındaki ilişkiyi bir anneyle çocuğun ilişkisi gibi saf ve temiz bir duygu dünyası olarak tarif etmişlerdir. Onun için de çevre ve ekoloji sorunu gibi bir sorun yaşamamışlardır.
Ne zaman insan aklı doğada var olan şeyleri sermaye yapmaya yönelmiş, o günden bu yana toplumun çevre ve ekoloji sorunu da tedrici olarak........
© Yeni Yaşam
![](https://cgsyufnvda.cloudimg.io/https://qoshe.com/img/icon/go.png)