Dimyad’a pirince giderken
Ortadoğu statüko, ticaret yolları etrafında güç ve egemenlik savaşlarıyla yeniden şekilleniyor. Ortadoğu’nun göbeğinde yer alan Türkiye ise halen yüz yıllık sorunlarını çözebilmiş değil. Türkiye, kapitalizmin örgütlenme modeli olan ‘ulus devlet’ pratiğinin yarattığı sorunları çözmezse ciddi risklerle karşı karşıya kalacaktır. Ancak demokratikleşme ile eşit ve özgür toplum inşa edilirse Türkiye karşı karşıya kaldığı riskleri fırsata da çevirebilir. Bu da ‘tekçi’ cumhuriyetin demokratikleştirilmesi ve demokratik toplumun inşası ile olur.
Sayın Öcalan Ortadoğu’da ticaret yolları etrafında şekillenecek güç ve egemenlik savaşlarını halklar lehine evirmek istiyor. Bu nedenle halkların ve inançların karşı karşıya kaldığı risklere karşı tarihsel sorumluluk üstlendi. Ortadoğu’da halkları ve inançları toplumsal barış zemininde buluşturarak onların birlikte yaşamasını sağlayacak ‘Barış ve Demokratik Toplum’ çağrısı ile topluma yeni bir fırsat sundu. Türkiye devleti ve iktidarının, bir taraftan Ortadoğu’daki gelişmelerin meydana getirdiği riskleri görürken diğer taraftan da Öcalan’ın çağrısına gayri ciddi yaklaşarak çağrıyı suistimal ettiği görülüyor. Belli ki iktidar, Kürtler olmadan Ortadoğu’da oluşacak yeni statükonun parçası olmayı hayal ediyor. Böyle bir düşünce varsa bu ciddi bir hata ve büyük bir yanılgı olur. Öcalan’ın çağrısı ve PKK’nin kendini feshetmesinden sonra devlet ve iktidar pratiklerine bakıldığında bu hata ve yanılgı içinde oldukları görülmektedir. Çünkü;
Öcalan’ın özgür yaşam ve özgür çalışma koşullarının hukuki zeminini oluşturan ‘Umut hakkı’ ile ilgili herhangi bir girişimde bulunulmadığı gibi toplumun, sürece olan inancını ve güvenini pekiştirecek infaz yasasındaki değişiklikle ‘infazda eşitlik’ gibi düzenlemeler de yapılmadı. Yine süreç ile hedeflenen demokratik toplum inşasındaki önemli eşiklerden biri olan kayyım uygulamasına hala devam ediliyor. Önceki kayyımlar geri çekilmediği gibi yeni operasyonlarla Cumhuriyet Halk Partisi Belediyelerine de kayyım atanmaya devam edildi.
1993’ten bu yana Kürtler bireysel ve kolektif haklarının ihlaline yönelik itirazlarını diyalog ve müzakere ile çözme girişiminde........
© Yeni Yaşam
