Suriye’de Alevi soykırımı ve SDG’nin yaptığı anlaşma
Suriye’de Alevilere, HTŞ, Türk devleti ve DAİŞ’çi çeteler eliyle, 6 Mart’ta başlatılan bir soykırım yaşatılmaktadır.
10 Mart’ta ise SDG ile HTŞ arasında, uygulanabilirse, Kürtlerin, Alevilerin ve bölgedeki bütün halkların barış ve demokrasi içinde yaşamasını sağlama potansiyeli taşıyan bir anlaşma yapıldığı duyuruldu.
Dünya gündemine giren anlaşma birkaç noktada Alevilerin eleştirilerine yol açtı. Yaşanan soykırım koşullarında, aceleyle, empati yapmadan ve yüzeysel yorumlara dayalı olarak geliştirilen eleştirilerin bir kısmının SGD’ye duyulan samimi güvenden ve beklentilerden kaynaklandığı açıktır. Ancak kaygıları istismar eden, gerçeklerden uzak, “Kürt sevmezlikten” beslenen, geliştirici değil ayrıştırıcı olan eleştiriler de bulunuyor.
Alevi toplumunun samimi kaygıları ve eleştirileri saygı ile karşılanmalı ve anlamlandırılmaya çalışılmalıdır.
İlk olarak anlaşmadan, “Alevilerden ve yapılan soykırıma karşı olunduğundan” açıkça söz edilmediği eleştirilmektedir. Bilindiği gibi bu tür anlaşmalar, günlük yazı diliyle değil, diplomatik bir dille ve olabildiğince temel noktalara odaklanarak yazılmaktadır. Bu anlaşma da aynı yaklaşımla yazılmıştır. Arzu edilen ad ve sıfatlarla olmasa da temel noktalardan birisi olarak Aleviler ve Alevilere uygulanan soykırımı durdurmak, anlaşmanın üç maddesinde yer almıştır.
Anlaşmanın 1. maddesinde, “Tüm Suriyelilerin haklarının güvence altına alınması, siyasi sürece katılımı… dini ve etnik kökenlerine bakılmaksızın sağlanacaktır” denilerek, Alevilere karşı yapılan ayrımcılık mahkûm edilmiştir. Yine 7. maddeyle, Alevilere yapılan soykırımların zeminini oluşturan “nefret söylemleri”........
© Yeni Yaşam
