menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Meğer Mengele’nin günahını almışız!

10 0
18.01.2025

Beterin beteri var. Nazilerden aşağı kalmayan Japon fanatizminin Shiro İshii tarafından yönetilen korkunç kampları, tüyleri diken diken eden ayrıntılarıyla Uzakdoğu’nun belleğinden silinmedi

Arif Mostarlı

“Kesinlikle paha biçilmez bilgiler bunlar ve oldukça ‘ucuz’ bir şekilde elde edildi.” 1946’da, savaş bittikten sonra Tokyo’da kurulan Uzak Doğu Uluslararası Askeri Mahkemesi’ne sunduğu raporunda Albay Murray Sanders, aynen böyle diyordu: Paha biçilmez ama ucuz…

1. Dünya Savaşı’nın en korkunç çetesi olan Birim 731’in şefi Shiro Ishii’nin yargılanması ya da yargılanmaması sırasında veriliyor bu rapor. Savaşın sonunda ABD yetkilileri tarafından tutuklandı ‘kıdemli ordu cerrahı’ Shiro İshii. Anlaşmalara göre, Sovyet yetkililerinin de bulunduğu bir ekip tarafından sorgulanması gerekiyordu ama Amerikalılar ele geçirdikleri ‘cevherin’ önemini anladıktan sonra buna razı olmadılar ve İshii ile 1948’de bir dokunulmazlık anlaşması imzalayıp savaş suçlarından yargılanmamasını sağladılar.

Bu, Nazi suçluları konusunda da rutin bir uygulamaydı. Joseph Mengele, Klaus Barbie ve diğerleri hep aynı mekanizmayla yargıdan kurtarılıp Güney Amerika halklarının başına bela edilmişti. İshii’nin bu isimler kadar bilinmemesinin bir sebebi muhtemelen ‘doğuda’ olması ve Nazi avcılarının ilgi alanı dışında kalmasıdır. 500 binden fazla insanın katlinden sorumlu olan birinin paçayı bu kadar kolay kurtarması ancak böyle açıklanabilir.

Doğuştan fanatik

Shirō Ishii… Zengin toprak sahibi Katsuya Ishii’nin oğlu olarak başlıyor hayata. Hep öğretmenlerin gözdesi ve adeta otistik bir zihne sahip. Arkadaşları onu kibirli ve kaba olarak görüyorlar ama hızlı yükseliyor. 1916’da girdiği Tıp........

© Yeni Yaşam