Eurofighter’da son durum raporu
ABD merkezli bir girişim var: Global Fire Power. Açık kaynak bilgilerden yola çıkarak askeri güç endeksi oluşturuyorlar. Kendi ifadeleriyle, hiçbir resmi kuruluşla bağlantıları yok. Projelerini bağımsız yürütüyorlar.
Global Fire Power’ın 2025 askeri güç endeksine göz attım. Türk Silahlı Kuvvetleri dünyanın en güçlü 9’uncu ordusu olarak nitelenmiş. İlk üçte Amerikan, Rus ve Çin orduları var. Puanlama yapılırken muharebe tecrübesi -ki bu çok önemlidir- ve jeopolitik yayılım/yurtdışı aktif üs/konuşlanma kriterleri dikkate alındı mı bilmiyorum. İlk 9’da Türkiye, ABD ve Rusya dışında muharebe tecrübesi olan ülke yok. TSK, jeopolitik yayılım/aktif üs sayısı bakımından da ilk 9’daki birçok ülkeden ayrılıyor.
Global Fire Power’ın hava kuvvetleri endeksine de baktım. Türk Hava Kuvvetleri de 2025 yılında dünyanın en güçlü 9’uncu hava gücü olarak kayda geçmiş (İsrail 16, Yunanistan 19’uncu sırada.) En güçlü SİHA filosunun Türkiye’nin elinde olduğunu vurgulamama da gerek yok sanırım. O halde bugün neden Eurofighter’ı, F-16’yı, F-35’i tartışıyoruz?
ALIMLAR ARA GEÇİŞ SÜRECİ İÇİN
Aslında bugünü değil, yarını konuşuyoruz. Türkiye son yıllarda, özellikle son 10 yılda, savunma sanayiinde önemli bir yol kat etti. Kaan’ın üretim çalışmaları kendi takvimi içerisinde devam ediyor. Diğer yanda insansız savaş uçağı Kızılelma var. 2026’da envantere girmesi bekleniyor. Tüm bu çalışmalar tamamlandığında, Türkiye, kendi imkanlarıyla geliştirdiği insanlı ve insansız sistemleri eşgüdüm içerisinde kullanabilen nadir hava kuvvetlerinden birine sahip olacak (Çok katmanlı hava savunma sistemi Çelik Kubbe’yle de hava savunma konusundaki ihtiyaçlarımızı........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d