menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dış müdahale ve Nobel'e dair

14 0
16.10.2025

Kissinger ile prestij sorunu yaşayan Nobel Barış Ödülü, Obama sonrasında hayal kırıklığı yaratmıştır. Her iki ismin de herhangi bir barışa katkı sunmak bir kenara, çatışma iklimini artıcı aksiyonlara imza attıkları ve dünyanın daha müreffeh bir yer olmasını engelledikleri rahatlıkla söylenebilir. Son dönemde Trump’ın ısrarlı biçimde biraz da kişisel hırs ve gerekçelerle (Obama takıntısı) bu ödülü hak ettiği ile ilgili demeçleri, ödülün kime verileceği ile ilgili merakı daha fazla artırdı. Ve nihayet ödül, Trump’a tevdi edilmese de aşırı Trump yanlısı bir siyasetçiye verildi ve Nobel’e dair gündem yeniden alevlendi.

Venezuelalı muhalif siyasetçi Maria Corina Machado’nun Nobel Barış Ödülü’nü almasının ardından hem içeride hem de dışarıda çok yoğun bir tartışma yaşandı. İçeride “dış müdahale” çağrısı ve bu çağrının anlamı üzerine yoğunlaşan tartışma dışarıda daha çok Machado’nun İsrail ve Trump’a müzahir tavrı üzerinden ilerledi. Maduro’ya karşı kronik muhalefeti ve iktidarın dış destek marifetiyle devrileceği ile ilgili düşünceleri ile öne çıkan Machado’nun, bu ödüle layık görülmesi ne anlama geliyor? Batı dünyası için bir otorite olan ve Trump için bile bir takıntı haline gelen barış ödülü neden başka bir isme değil de hem ABD hem de Batı açısından kahraman olarak görülen bir politikacıya verildi.

Batı’da her türlü direnişe yönelik genel bir pozitif ön kabul var. Otoriteden kaynaklı olduğu düşünülen sorunlara yönelik her türlü direniş ve başkaldırı, kutsanması gereken bir tutum olarak öne çıkarılmaktadır. Romance of resistance olarak (direniş sevdası) olarak kavramsallaştırılan bu durumda, isyan ya da direniş, ne olduğuna ya da niteliğine bakılmaksızın sahiplenilmekte ve otoritenin kendisi, meşruiyeti sorunlu bir alan olarak........

© Yeni Şafak