menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Filistin’in etnik temizliği ne anlama gelir?

17 1
17.02.2025

İsrail 2005’te Gazze topraklarını terk etmek zorunda kaldığında yerleşimciler de gayr-i meşru yerleşimleri boşaltmıştı. İsrail’in bu kararı almasında Ariel Şaron’un büyük rolü vardı. Siyonist yerleşimcilerin Gazze topraklarını terk etmesi önemli bir gelişmeydi. Fakat bundan sonra Siyonist İsrail yeni bir planı uygulamaya başladı. Gazze abluka altına alındı. Filistinlilerin yiyecek tedariki dahi hesaplandı ve hayatı zorlaştırmak için her şey yapıldı. Siyonistler, Filistinlilerin ablukanın zorluklarına dayanamayarak Gazze’yi terk edeceklerine inanmıştı. Zaten abluka fikri de bu inançtan doğmuştu. Onlara göre Filistinliler millet olmayı başaramamıştı ve topraklarını terk edebilirlerdi. Böylelikle Gazze’yi yeniden kolonileştirecekler ve tarihî Filistin topraklarında büyük bir adım daha atmış olacaklardı.

Siyonistler 1920’lerde Filistin’i “topraksız bir halk için halksız bir toprak” olarak tanımlarken de aynı inancı taşıyordu. Oryantalizm çalışmalarında kolonyalizm bağlamı göz ardı edildiği için bu inancın ne anlama geldiği üzerinde en azından bizde çok ciddî tartışmalar yapılmamıştır. Bu akım bizde daha çok oryantalist çalışmaların bilimsel değeri ve “bize dair” yanılgılar üzerinden anlaşılmıştır. Halbuki oryantalizmin asıl motivasyon kaynağı kolonyal arzulardı. Bu arzuların nesnesi ise Doğu’nun bizzat kendisiydi. Onlar Doğu’yu istiyordu ve aradaki Doğuluların ortadan kaldırılması gerekiyordu. Doğu dediğimiz ise Şark’tır. “Şark Meselesi” de bu arzunun nesnesine ulaşma çabasıyla ortaya çıkmıştır. Şarkiyatçılık meselesine bu........

© Yeni Şafak