Anglosakson emperyalizmi ve yeni bir devşirmecilik
İsrail’in Gazze’ye yönelik kolonyal yayılmacı saldırıları yeniden başladığında ortaya çıkan inanılmaz yıkım çok kimseyi derinden sarsmıştı. Yaklaşık yüz yıldır Filistinlilere yönelik soykırım, etnik temizlik ve sürgün bir medeniyet politikası olarak sürdürülmesine rağmen Batı dünyasında ne kilise ne sivil toplum örgütleri ve ne de ideolojik gruplar ciddiye alınacak bir karşıtlık oluşturmuştu. Tam aksine Filistinlilere yönelik devlet politikaları toplumsal tabanlarda da karşılık bulmuştu. Bunu izah etmek için Yahudi propagandası, sinema, televizyon ve edebiyat dünyasının Filistinliler aleyhine organize edildiği ortaya sürüldü. Fakat bunlar yine de kilise, sivil toplum ve ideolojik grupların suskunluğunu izah etmez. Doksanlarda topyekûn Batı dünyası İslam dünyası karşısında yeniden harekete geçti. Bundan sonra Müslümanlara yönelik nefret suçlarında inanılmaz bir artış gözlemlendi. Batı dünyasında yükselen düşmanca hisler 7 Ekim 2023’ten sonra en üst seviyeye çıktı. Bu umumî durumun ideolojik temelleri de dinî kavramlarla tanımlanmıştı. Evanjelizm ve Evanjelikler Yahudilik ve Hıristiyanlık temelinde birleşmenin sonucu olarak yeni bir fetihçi anlayışı temsil etmekteydi. Dolayısıyla Türkiye’de pek çok kimse rahatlıkla bu, bir din savaşıdır dedi. Doğrusunu söylemek gerekirse onları haklı çıkartacak birçok unsur da adeta gözümüzün önündeydi. Neredeyse Batı dünyası bir bütün hâlinde Hıristiyanlar ya da Avrupa Birliği ve Kuzey Amerika ülkeleri gibi dinî, siyasi ve iktisadi yapılar hâlinde Siyonizm’e açıktan destek verdi. Fakat ilk cümlede ifade........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein