menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Varan 3: Cumhur Reyonu

18 1
29.11.2025

Türkiye’de gıda fiyatlarında son yıllarda yaşanan keskin artış artık bir ekonomik gösterge olmanın çok ötesinde; toplumun refahını, kamu vicdanını ve adalet duygusunu doğrudan ilgilendiren bir sınav hâline gelmiş durumda. Tarladaki mahsulün fiyatı ile marketteki etiket arasındaki makas açıldıkça açılıyor; üretici emeğinin karşılığını alamıyor, tüketici ise en temel gıdaya pahalı erişmenin inanılmaz hazzını yaşıyor. Bu tablo, piyasanın kendiliğinden denge kurma kabiliyetini kaybettiğini apaçık gösteriyor.

Yeni Şafak Gazetesinin öne çıkardığı Cumhur Reyonu tam da bu bozulmuş dengeye karşı geliştirilmiş kamusal bir güvenlik mekanizması olarak öne çıkıyor. Devletin yapıcı gücünü fiyat oluşumunun merkezine taşıyan bu model, serbest piyasanın adaletini yeniden tesis etmeyi hedefliyor. Üretici ile tüketicinin aynı anda girdiği güven bunalımını ortadan kaldırarak fiyat adaletini aslında tesis etmeyi planlayan bir yenilik olarak dikkat çekiyor.


KOOP GEL GÜNAHLARINDAN!

Gıda fiyatlarının son üç yılda artış hızının ışık hızından fazla olması ; tarladan çıkan ürünün raflara 6–8 kat fiyat farkıyla taşınması artık olağan ekonomik dalgalanmalarla açıklanamayacak kadar ağır bir yapısal soruna işaret ediyor. Bu farkın önemli bir bölümünü, maliyetler değil; zincir marketlerin kontrolsüz kâr marjları, aracılık ağlarının şişkinliği ve kooperatiflerin dağınık, etkisiz örgütlenmesi oluşturuyor. Tarım Kredi Marketleri’nin de dâhil olduğu kooperatif ağının yeterli planlama yapamaması, üreticiye güvence sunamadığı için üretimin kırılganlaşması; hem çiftçinin hem tüketicinin aynı anda kaybettiği bir düzen üretmişe benziyor. Üretici önünü göremediği için ya ürününü erkenden elden çıkarmak zorunda kalıyor ya da mahsulünü umutlarıyla toprağa gömüyor; tüketici ise değişen etiketler karşısında giderek derinleşen bir çaresizlik........

© Yeni Şafak