menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kopuşlar ve krizler

22 1
03.02.2025

Batı bilimi ve yaşam tarzıyla karşılaşma tecrübemiz, eski dünyadan köklü kopuşları doğurdu. Bunun sebebi, Batı biliminin hem fizik ve matematik bilimlerde hem metafizik, bilgi teorisi, siyaset düşüncesi ve sosyal bilimlerde hem de sanat ve edebiyat alanında eski dünyanın temel kabullerinden esaslı farklılıklar ve köklü kopuşlar içermesidir. Farklılıklar o denli ayrıntılıdır ki bir çırpıda sayılması dahi mümkün değildir. Neredeyse bütün bilimler ve teknoloji yenilendi. Matematikte analitik geometriden başlayıp Öklidçi olmayan geometrilere ve kümeler kuramına uzanan ve hala devam eden yenilikler, eski dünyanın matematik bilgisini orta okul ve en iyi ihtimalle lise seviyesinde tüketilebilir hale getirdi. Fizikte çekim yasasından izafiyet ve kuantum teorilerine uzanan yenilikler, İbn Sînâ ve Fahreddin er-Râzî İslam döneminin büyük düşünürlerince temsil edilen fizik bilgisini fizik bilimi olmaktan çıkardı, fizik felsefesine dönüştürdü. Canlılar dünyasıyla ilgili araştırmalar eskilerin dağarcığında bile bulunmayan bir bilimsel külliyat ortaya çıkardı. Özellikle yirminci yüzyılda biyolojinin kalbine yerleşen evrim teorisi, canlılığın gelişim süreçleriyle ilgili klasik dünyadaki açıklamaları tarihsel materyallere dönüştürdü. Kimyada elementler ve alaşımlar bilgisi öylesine değişti ve gelişti ki eskilerin doğru olduğu kabul edilen bilgileri bile yeni bilimsel bilgi hacminde görülemeyecek kadar küçüldü. Bilimlerdeki gelişmelere paralel olarak yeni bir teknoloji ortaya çıktı. Elektro manyetiğin keşfi, enerjinin korunumu ve dönüşümüne dair yeni bilgiler, maddi dünyamızı........

© Yeni Şafak