Cemaat ve fırka arasındaki farklar
Geçen haftaki yazımızda, cemaatlere ve fırkalara ilişkin bazı genel tespitler yapmıştık. Bu yazımızda ise, cemaat ve fırka arasındaki farklara işaret etmeye çalışacağız.
1. ‘Cemaat’te bir bedenin, bir gövdenin parçası olma niteliği belirgindir. ‘Cemaat’ mensubu birisi, kendi cemaatini bir bedenin uzvu, bir ağacın dalı olarak; kendisini de o uzvun, o dalın bir küçük parçası olarak görür. Nasıl ki bir bedenin, sağlıklı bir şekilde canlılığını ve işleyişini sürdürebilmesi için kalp, beyin, mide gibi değişik özelliklere sahip farklı uzuvlara ihtiyacı varsa, İslam’ın da farklı niteliklere ve fonksiyonlara sahip, hayatın değişik sahalarında hizmet eden muhtelif cemaat oluşumlarına ihtiyacı vardır. Mesela kimi cemaatler klasik dinî eğitime odaklanmalı, kimi cemaatler özellikle inançla ilgili meselelerde uzmanlaşmalı, kimi cemaatler de ‘tarikat’ denilen manevî yollarda nasıl bir nefs terbiyesi yapılması gerektiği üzerinde yoğunlaşmalıdır. Böylece adeta cemaatler arasında bir ‘uzmanlaşma’ olur ve biri yek diğerini kendine rakip ya da alternatif olarak görmez. Bilakis, kendisinin ulaşamadığı insanlara ulaşan, kendisinin uzmanlaşamadığı konularda uzmanlaşan ‘kardeş yapılar’ olarak görür. Tıpkı kalbin beynin alternatifi, midenin karaciğerin rakibi olmadığı gibi. Aynı sahada uzmanlaşmış, hizmet alanları benzer olan cemaatler ise birbirleri hakkında şöyle düşünür: “Bu cemaatler, bizimle aynı sahada hizmet eden, dolayısıyla hizmet yükümüzü hafifletip meşrebimizin ve söylemimizin yayılmasına katkı sağlayan; gücümüze güç katan kardeş yapılardır.”
‘Fırka’da ise kendisini bir bedenin uzvu gibi görme hassasiyeti yoktur. Kendisini, bizatihi beden zanneder. Öyle zannedince de kendisi dışındaki tüm yapıları, bedenin dışındaki yabancı bedenler ve rakip yapılar olarak görür. Haliyle, yabancı rakiplerin de bir bir yok edilmeleri gerekir.
2. Cemaat mensupları hem beşerî sebeplerden hem de nassların yapısından dolayı İslam’ın pek çok sahih yorumunun olduğunu ve kendi cemaatinin de bu yorumlardan biri olduğunu kabul eder. Kendi görüşünü ‘en doğru’ kabul edebilir, ama ‘tek doğru’ kabul etmez. Fırka mensupları ise,........
© Yeni Şafak
